istanbul escortistanbul escort ankara escortankara escort beylikdüzü escortbeylikdüzü escort bahçeşehir escortbahçeşehir escort beylikdüzü escortbeylikdüzü escort istanbul escortistanbul escort Hastalik Durmaz: Ocak 2014

26 Ocak 2014 Pazar

Bebek Anne Karnında Dışarıyı Hisseder mi?

Bebek Anne Karnında Dışarıyı Hisseder mi?

Sağlıklı bebekler anne rahminde geçirdikleri sürede dokunma, tat alma, koklama, duyma ve son olarak görme hissini kazanmaktadırlar. Bu yüzden anne karnındaki bebek gelişimi sırasında dışarıda yaşanan her şeyi kaydetmekte ve buna göre tepkiler vermektedir. Anne karnındaki bebek zihinsel olarak çok fazla karışık hislere sahip olmayacaktır. Fakat anne rahminde gelişimini sürdüren bebek, annesinin sesini duyarak, zihinsel gelişimiyle birlikte mutlu veya mutsuz olup olmadığını anlamaktadır. Bu durum bebeğin de tepki vermesine yol açacaktır. Stresli ve huzursuz olduğumuz dönemlerde sancı ve bebeğinizin tekmesini hissetmeniz bu yüzdendir. Anne karnındaki bebek sesinizden bunu hisseder ve bebekte buna göre bir tepki göstermektedir. Ayrıca görme hissinin de gelişmesiyle, anne karnındaki bebek, göz kırpmaya ve göz hareketleri yapabilmekte ve rahatlıkla gece veya gündüz olduğunu hissedebilmektedir. Hamile bayanların ruh halleri ses tonu ve durumları, anne karnındaki bebeği olumlu veya olumsuz şekilde etkilemektedir. Yeni doğan bir bebeğin anne kucağına gelince onun kollarında ağlamayı kesmesi ve rahatlaması bu yüzdendir. Bebekler Anne karnında her şeyi hissedebilen müthiş varlıklardır.

Barbunyanın Faydaları

Barbunyanın Faydaları

Barbunya tam bir protein deposudur. İçerisinde C, A ve K9 vitamini bulunmaktadır. Magnezyum ve demir mineralleri açısından zengin olan barbunya bir fasulye türü olmaktadır. Ayrıca içerisinde B5 vitamini ve kalsiyum bulunduran barbunya, lift bakımından da zengindir. Bu kadar çok protein ve mineralleri içerisinde barındıran barbunyanın faydalarını sayacak olursak;
barbunyanın faydaları
Vücudumuza enerji ve güç vererek fiziksel ve zihinsel yorgunluğu alır. Vücudun yenilenmesini ve onarımını desteklemektedir. Kemik yapısına katılarak kemikleri güçlendirir. Siyatik ve romatizma ağrıları çekenlerin ağrılarını hafifletir. Böbrek hastalıkları ve idrar yolu hastalıklarında etkilidir. Böbrekleri kuvvetlendirerek, böbrekleri temizler, taş ve kum oluşumunu azaltır. Ayrıca kana karışarak kandaki şeker miktarını düşürür ve dengeler. Özellikle şeker hastalığında barbunya bolca tüketilmelidir. Kalp rahatsızlığı olanlar için ise kalp çarpıntısını azaltır ve giderir. Ayrıca sinirlerimizi kuvvetlendirmektedir. Barbunya pişirirken lezzetinin ve içerisindeki minerallerinin yok olmaması için bilinmesi gereken birkaç püf nokta bulunmaktadır. Öncelikle taze veya kuru barbunya pişirilmeden önce mutlaka 5-10 dk. orta ateşte haşlatmak lazımdır. Bir diğer bilinmesi gereken şey ise, barbunya servis yapıldıktan sonra limon sıkılmalıdır. Erken sıkılan limon barbunyanın ekşimesine ve tadının bozulmasına sebep olacaktır.

İlgili aramalar: barbunyanın faydaları nelerdir? barbunya nelere yararlıdır? barbunyanın sağlığa yararı nedir?

Bilier Atrezi Nedir?

Bilier Atrezi

Bilier atrezi karaciğere giden safra kesesi damarlarının tıkanıklığına denir. Safranın görevi karaciğerden aldığı zehirli madde ve yağları kanalları aracılığı ile bağırsaklara ulaştırır. Bu durum erken fark edilmez ve bebek böyle kalırsa siroza dönüşür ya da sarılık ortaya çıkar. Sarılık kendini bir süre sakladıktan sonra ortaya çıkar ve bebek 1.ayıda iken mutlaka buna baktırmanız gerekmektedir. Eğer geç kalınırsa zihinsel engelli bir çocuğunuzun olma ihtimali yüksek olacaktır. Bu hastalığın ana nedeni bilinmemekle beraber doğum esnasında ya da gebelik döneminde oluşan rahatsızlıkların neden olduğu düşünülmektedir. Bu hastalık genelde kız bebeklerde meydana gelmekle beraber erkek bebeklerde de az da olsa görülmektedir. Bu hastalığa erken teşhis çok önemli olduğundan bebeğiniz doğduktan sonra en erken şekilde karaciğer biyopsisi yaptırmanız gerekmektedir. Bu tanı uygulaması yapıldıktan sonra böyle bir durumun olup olmadığı doktorlar tarafından sizlere söylenecektir. Bu durum var ve erken teşhis kondu ise sonuçları kötü olmadan en kısa yoldan tedavisi uygulanabilmektedir. Kısacası bu hastalıkta en önemli faktör erken teşhistir ve kesinlikle ilk ay içerisinde bebeğin karaciğerine baktırmanız gerekmektedir.

İlgili aramalar: biliyer atrezi nedir? bilier atrezi ne demektir?

Sırt Ağrılarına Ne İyi Gelir?

Sırt Ağrılarına Ne İyi Gelir?

Sırt ve bel ağrıları yaşayan kişiler, sırt kaslarını güçlendirme egzersizleri ve buna karşılık karın kaslarını güçlendirecek egzersizleri günlük olarak yapmaları sırt ve bel ağrılarını azaltacaktır. Bunun yanında omuz ve boyun kaslarının güçlendiren basit egzersizlerde yapılabilir. Özellikle iş yerlerinde masa başında çalışan kişiler omuzlarını ve boyunlarını yavaşça indirip kaldırma hareketi yapabilirler. Çok basit olan bu egzersiz türünü yapmaları sırt ve bel ağrılarını hafifletmek adına yaralı olacaktır. Omuz pozisyonunu düzeltmek ve omuz kaslarını güçlendirmek için yapılan bu basit egzersizler günlük olarak uygulanmalıdır. Sırt ve bel ağrısı çekenlerin omuz ve boyun kaslarını ve pozisyonlarını güçlendirme ve düzeltme hareketleri yapmaları sırt ve bel ağrılarına iyi gelmektedir. Bu ve bunun gibi egzersizleri uygularken de dikkatli olunması gerekmektedir. Bu hareketleri uzun tutmayarak, molalar vererek ve omuz ve boyun kaslarını ve eklemlerini çok fazla yormadan yapmamız gerekmektedir. Ayrıca duruş bozukluğu olan kişiler ise ayakta dururken iki ellerini kaldırıp, ellerini dairesel olarak hareket ettirerek egzersizlerini tamamlayabilirler. Bu egzersizleri her yaştan insanın uygulaması sakıncalı değildir. Bel ve sırt ağrıları çekenler için bu basit ve her yerde yapılabilecek egzersizler faydalı olacaktır.

İlgili aramalar: sırt ağrısına ne iyi gelir? bel ağrısına ne iyi gelir?

25 Ocak 2014 Cumartesi

Revizyon Burun Estetiği Neden Yapılır?

Revizyon Burun Estetiği Neden Yapılır?

Yapılan burun estetiği ameliyatlarında ideal bir buruna sahip olmayan kişilerde düzeltmek için revizyon ameliyatı yapılmaktadır. İlk ameliyattan sonra en az 1 yıl beklemelisiniz, aksi takdirde başarılı bir sonuç elde edemezsiniz. Revizyon ameliyatları rahat nefes alamama durumlarında da yapılmaktadır. İlk ameliyatlarda ortaya çıkan sorunları düzeltmek için yapılan ameliyatlar gerekli durumlarda 2 ya da 3 kez tekrarlanabilmektedir. Hastanın durumu ve sorunların giderilmesi uzun bir süreç gerektirmektedir. Hastanın bu durumda sabırlı olması gerekmektedir. Zor bir süreçten geçecek olan hastalar istedikleri sonucu elde ettikten sonra hem sağlık açısından hem de görünüm açısından istediklerini elde edeceklerdir. Estetik ameliyatlarda bu gibi durumlarla karşılaşmak olağan bir durumdur.

Makrofaj Nedir?

Makrofaj Nedir?

Pinositoz ve fagositoz yapan hücrelerdir. Makrofaj hareketli ve sabit olmak üzere iki tiptir. Hareketli Makrofaj Amöboid olarak hareket ederek doku içindeki görevini yerini getirmektedir. Sabit Makrofaj iğ ve yıldız şeklinde, çekirdekleri oval, kromatince zengindir. Hareketli Makrofaj diğer bağ doku hücreleri ile koordineli olarak çalışır ve organizmayı çeşitli materyallere karşı korur. Uzun ömürlü olup dokularda aylarca yaşayabilirler.

24 Ocak 2014 Cuma

Akşamları Mide Ekşimesi Neden Olur?

Akşamları Mide Ekşimesi Neden Olur?

Mide ekşimesinin birçok nedeni bulunmaktadır. En önemli nedenler yanlış beslenme, fazla yemek yenmesi, yemek sonrasında uzanmak, bozuk yiyecekler tüketmek ve baharatlı yiyecekler sayılabilir. Bunların yanı sıra mide veya onikiparmak bağırsağı ülseri, safra kesesi iltihabı, reflü ve gastrit mide ekşimesinin nedenleri olabilmektedir. Alkol de midede yanma hissini arttırmaktadır. Mide ekşimesi ağza ekşi ve yakıcı sıvı gelmesi ile belirlenmektedir. Mide ekşimesini önlemek için öncelikle yemekten sonra uzanmamak, eğilmemek, alkol ve sigaradan uzak durmalısınız. Çok fazla yemek yerine daha az yiyerek öğün sayısını arttırabilirsiniz. Her türlü önleme rağmen mide ekşimeleri devam ediyorsa sindirim sistemi hastalıkları olabilir. Bu durumda mutlaka bir doktora gitmeniz gerekmektedir. Muz ve çiğ zeytinyağı mide yanması ve ekşimelerini azaltmaya yardımcı olmaktadır.

Ptozis Nedir?

Ptozis Nedir?Üst göz kapağının düşük olmasına denmektedir. Göz kapağı düşüklüğü, bebekler, yetişkinler de ve yaşlılarda görülmektedir. Ptozisin nedenleri arasında göz kapağı sinirlerindeki problemler, göz kapağı kusurları, göz ameliyatları ve yaşlanma, mekanik nedenler, lens kullanımına bağlı, hamilelik sonrasında çıkan kapak düşüklükleri sayılabilir. Katarak ve göz ameliyatlarından sonra da ptozis ortaya çıkmaktadır.

İlgili aramalar: ptozis ne demektir? pıtozis nedir?

23 Ocak 2014 Perşembe

Maltaz Nedir?

Maltaz Nedir?Bira mayasında ve tükürükte bulunan bir enzimdir. Yulafta ve bazı organizmalarda bulunan bu enzim maltozu hidrolize uğratarak glikozu düşürmektedir. Vücutta bulunan Maltaz, şekerleri parçalayan enzimlerdendir ve özellikle bağırsak sıvılarında bulunur. İnsanlarda nişasta sindiriminde amila ve maltaz takım halinde çalışmaktadır. Maltaz enzimi insan vücudunda da farklı görevler üstlenmektedir.

İlgili aramalar: maltaz nedir?

Blefarit Nedir?

Blefarit Nedir?Göz kapağının kenarında kirpiklerin dışa doğru uzandığı, arkasında yağ bezelerinin bulunduğu bölümde görülen bir hastalıktır. Çok yaygın olan ve cildi yağlı olan kişilerde, kepek sorunu olan kişilerde ve gözleri kuru olan kişilerde görülmektedir. Tahriş ya da enfeksiyona sebep olan bu durum çoğu zaman tedavisi güç kronik bir hastalıktır. Kalıcı bir tahribata neden olmasa da rahatsız edici bir durumdur ve önem verilmesi gerekmektedir.

İlgili aramalar: blefarit nedir?

Arka Arkaya Hapşırmak Neden Olur?

Arka Arkaya Hapşırmak Neden Olur?Bazı insanlarda hapşırma refleksi geldiği zaman bu insanlar arka arkaya hapşırmaktadır. Alerjik reaksiyonu olan kişiler, yapısal olarak birkaç kez hapşıran insanlar görülmektedir. Bu normal bir reflekstir ve engellemeye gerek yoktur. Bazı kişiler deterjan kokusu, parfüm kokusu, tozlu ortamlardan etkilenerek arka arkaya hapşırmaktadır. Bu gibi kokulardan uzak durarak hapşırmayı önleyebilirsiniz. Alerjiden kaynaklanan bir hapşırma söz konusu ise mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Bazen hapşırık burun kaşıntısı, geniz akıntısı, baş ağrısı şikâyetleri ile birlikte gelmektedir. Yaz aylarında görülen polenler, güneşe çıktığı zaman çok sık hapşıran kişilere rastlamaktayız. Tüm bunlar alerjiden kaynaklanan hapşırmalardır ve tedavi edilerek ya da bazı önlemler alarak bu durumdan kurtulabilirsiniz.

İlgili aramalar: arka arkaya hapşırmanın nedenleri nelerdir? üst üste sürekli hapşırmak neden olur?

Ödem Neden Olur?

Ödem Neden Olur?

Hemen hepimiz ilkokul çağında vücudumuzun 3/4'ünün su olduğunu öğreniriz. Bu sonuca varırken vücudumuzu oluşturan hücrelerin yapısına da bakıyoruz. Çünkü vücudumuzun önemli kısmı vücut sıvılarından, hücre içi sıvılarından ve hücreler arası sıvılardan oluşmaktadır. Bildiğiniz üzere dokuları meydana getiren hücreler ve hücreleri bir arada tutmaya yarayan bağ dokulardır. Vücudumuzdaki sıvının 3'te 1'i hücrenin dışında, dokular ve damarlar arasındaki boşlukta yer alır. Vücuttaki herşey sistematik çalıştığı gibi bu boşlukları dolduran sıvının miktarını dengeleyen sistemler de bulunur. Hidrostatik ve onkotik basınç adı verilen mekanizmalar bu sıvının dengesini korurlar. Sürekli denge halinde olan bu sıvı akışı bazı durumlardan etkilenebilir. Herhangi bir nedenden ya da birçok nedenden kaynaklı olabilecek bu durumun bir sonucu olarak damar içinden dokular arasındaki bölgeye sıvı akışı normalden fazla olabilir. Dokuda sıvı birikimi nedeniyle ortaya çıkan bu duruma ödem denir. Dışarıdan bakıldığında şişlikler halinde görülmektedir.

Kalp yetmezliği, böbrek hastalıkları, karaciğer hastalığı, flebit, yanık, varis, kalp kapağı hastalıkları, periferal vasküler hastalıklar ödem meydana getiren bazı hastalıklardır. Ödem sadece hastalıklardan dolayı oluşmaz. Çok tuzlu yemek, mineral alımının yetersiz olması, aşırı karbonhidratlı besinler tüketme, uykusuzluk, stres, hareketsiz bir yaşam sürmek, egzersiz yapmamak, hormon ilaçlarının kullanılması, adet dönemi öncesi gibi durumlar hastalık harici ödem oluşmasının neden olduğu başlıca durumlardır.

İlgili aramalar: ödem neden olur? ödem oluşmasının nedenleri nelerdir? ödemin nedenleri nedir?

22 Ocak 2014 Çarşamba

Evde Diş Ağrısını Geçirmenin Yolları

Evde Diş Ağrısını Geçirmenin Yolları

Diş ağrısı en babayiğit adamları bile ağrı karşısında güçsüz ve çaresiz bırakacak kadar şiddetli bir ağrıdır. Diş ağrısının kesin çözümü diş hekimine giderek ağrının nedeninin tespit edilerek buna yönelik tedavinin başlatılması ile mümkündür. Fakat bazı durumlarda hemen diş hekimine gidemeyebiliriz. Bu sebeple diş ağrısını geçirmek için evde yapılabilecek bir takım çözüm önerileri gözden geçirilebilir.

İlk etapta ağrı kesicilerden faydalanabiliriz. Ağrı kesiciler çoğu zaman etkili olmaktadır fakat belirli saat aralıkları ile ağrı kesiciye devam edilmesi gerekebilir. Piyasada diş ağrısı için satılan bir takım uyuşturucu jellerde bulunur. Bunlarda kullanılabilir.

İkinci bir çözüm önerisi ezilmiş sarımsağın ağız içinde ağrının olduğu bölgenin üzerine konulmasıdır. Bir diş sarımsağı havanda ya da başka bir alet yardımıyla döverek ezin. Daha sonra bunu ağrıyan dişinizin üstüne koyun. Bir çok kişi bu yöntemin işe yaradığını söylemektedir.

3. olarak bir çok insanın bildiği karanfil diş ağrısından kurtulmak için kullanılabilir. Yaklaşık 15-20 kurutulmuş karanfili sıcak suya koyarak bir süre bekletin. Karanfilin özü suya çıktıktan sonra bu suyun soğumasını bekleyin. Soğuduktan sonra bu suyla 1-2 dakika gargara yapın. Ayrıca karanfili havanda ezip ağrının olduğu bölgede bekleterek uyuşturucu etkisinden faydalanabilirsiniz. Ağrınız tamamen geçmese bile epey hafifleyecektir.

Ayrıca diş ağrısını tetikleyen bir takım şeylerden de uzak durmanız gerekmektedir. Bunlara kısa değinmek gerekirse; kola, gazoz, soda gibi asitli içeceklerden uzak durmak gerekir. Sıcak ve soğuk içecekleri bir pipet yardımıyla için. Hassas dişlere özel bir diş macunu kullanın. Yumuşak kıllara sahip bir diş fırçası kullanın. Hızlı ve sert diş fırçalamayın. Yavaşça ve dikkatlice dişlerinizi fırçalayın.

İlgili aramalar: evde diş ağrısı nasıl geçer? diş ağrısı için evde neler yapılabilir? diş ağrısından nasıl kurtulabiliriz?

Uyurken Aşırı Terleme Neden Olur?

Uyurken Aşırı Terleme Neden Olur?

Uyurken aşırı terlemeye neden olan gün içinde aşırı çay ve kahve tüketimi, kötü rüyaların görülmesi, bazı kanser türleri, bağışıklık sistemi hastalıkları, kan şekerinin düşmesi, menopoz, antidepresan kullanımı, soğuk algınlığı için kullanılan ilaçlar gibi nedenler sayılabilir. Gece terlemeleri birçok kişi tarafından yaşanan bir sorundur. Öncelikle bu terlemelerin nedenleri araştırılarak uygun tedavi yöntemi ile bu sorun ortadan kaldırılmaktadır. Uyumadan önce odanın havalandırılarak rahat bir ortam hazırlanması ve bilinçsizce ilaç kullanımı, çay ve kahve gibi içecekleri gün içinde fazla tüketmemeye dikkat edilmesi, yatağınızın sağlıklı olması gerekmektedir. Böylece gece terlemelerini biraz olsun azaltarak çok daha rahat bir uyku uymanızı sağlayabilirsiniz.

İlgili aramalar: uyurken terlemenin nedenleri nelerdir? gece terlemesinin nedeni nedir? uykuda aşırı terleme neden olur?

Burun Estetiğini Kimler Yaptırabilir?

Burun Estetiğini Kimler Yaptırabilir?

Burun estetiği ameliyatlarını genellikle burun yapısından memnun olmayan ve daha güzel bir buruna sahip olmak isteyen herkes yaptırabilir. Hastanın ameliyat için uygun olması ilk şarttır. Öncelikle 18 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. Burun estetiği ameliyatlarının çok yaygın olmasının sebebi bu konuda oldukça başarılı sonuçlar alınmasına bağlanmaktadır. Burnunda orantısızlık olanlar, burun kemiğinde köprü olanlar, burnu çok büyük olanlar, burnunda eğrilik olanlar, burun delikleri çok geniş olanlar burun estetiği yaptırabilirler.

Burun estetiği ameliyatları uzman bir doktor tarafından ve tam teşekküllü hastanelerde yapılmalıdır. Genel anestezi altında yapılan bu ameliyatlara hasta 1 hafta öncesinden hazırlanmaktadır. Ameliyat öncesi ve sonrası olabilecek durumlardan ve uygulanması gereken tedaviler konusunda hasta bilgilendirilmektedir. Burun estetiği ameliyatlarının ülkemizde çok uygun fiyatlarla yapılması ve başarı oranının yüksek olması nedeni ile yurtdışından gelen birçok kişinin ülkemize gelerek burun estetiği yaptırmasına sebep olmaktadır. Burun estetiği yaptırmadan önce bu konuda her türlü bilgiye sahip olmanızı ve daha sonra karar vermenizi önermekteyiz.

İlgili aramalar: burun estetiğini kimler yaptırır?

Mannitol Nedir?

Mannitol Nedir?Mannitol doğal bir şekerdir. Vücutta metabolizmaya uğramaz ancak idrar söktürücü etkisi yapar. Böbreklere gelen kan akışı azaldığı zaman böbrek damarları üzerinde bir etki göstererek fonksiyonu kısa zamanda düzeltmektedir. İlaç ve kimyasal madde zehirlenmeleri gibi durumlarda, kafa içi basının arttığı durumlarda tedavi amacı ile de kullanılmaktadır. Mannitol ince bağırsakta emilimi yapılan az sindirilebilen bir karbonhidrattır.

İlgili aramalar: mannitol nedir? manitolun görevi nedir?

Maksillektomi Nedir?

Maksillektomi Nedir?

Üst çene kemiğinin cerrahi yollarla çıkarılmasıdır. Çene eklemlerinde görülen ağrılar sonucu cerrahi müdahale gerektiren durumlar ortaya çıkmaktadır. Çene ağrılarına sebep olan etkenler diş sıkmak, tek taraflı çiğneme, psikolojik sebepler, tümör, iltihaplı romatizma, travmalar, soğuğa maruz kalma, diş gıcırdatma, diş hastalıkları, tırnak yeme, devamlı ağızdan nefes alıp verme, zorlamalar gibi birçok sebep sayılabilmektedir.

21 Ocak 2014 Salı

2014 Saç Ekimi Fiyatları

2014 Saç Ekimi Fiyatları

Saç ekimi doktor açısından oldukça zahmetli bir operasyondur. Saç ekimi yaparken bir taraftan doğal ve dolgun bir görünüm kazanmak gereklidir. Bunları tam olarak yerine getirebilen doktorlarda saç ekimi fiyatları da doğal olarak yukarılara çekilmektedir. Saç ekimi fiyatlarını etkileyen bazı özellikler vardır. Bunlardan birincisi saç ekimi yöntemidir. FUE ve FUT yöntemleri arasında fiyat farkı vardır. FUE yöntemi daha zahmetlidir ve operasyon izi bırakmaz. Bu nedenle daha çok tercih edilir ve daha pahalıdır. Tekniğin dışında; doktorun tecrübesi, ekilecek greft sayısı, ekim yapılacak alanın büyüklüğü, ekim yapılan merkezin kalitesi, hasta memnuniyeti gibi kıyaslamalar da saç ekimi fiyatını doğrudan etkiler. 2014 yılında saç ekimi fiyatları genelde 1500$ ile 3000$ arasında değişmektedir. Bu fiyat doktorun ününe göre daha yukarılara da çıkabilmekte ise de gelişen teknolojiyle birlikte eskiye oranla yine de oldukça ucuzdur. Asgari ücret ile çalışan bir işçi bile biraz para biriktirip saç ektirebilir duruma gelmiştir. Fiyatı ne olursa olsun saç ektirmeden önce mutlaka aynı doktora saç ektirmiş hastalara ulaşın ve onların deneyimlerinden faydalanın.

İlgili aramalar: saç ekimi fiyatı nedir? saç ekimi kaç lira? saç ekimi kaça yapılıyor? saç kaç paraya dikiliyor?

Kulak Kiri Temizlenir Mi?

Kulak Kiri Temizlenir Mi?

Kulak kiri dediğimiz aslında kulağı dışarıdan gelecek zararlı maddelere ve mikroplara karşı koruyan bir salgıdır. Bazen kötü bir görüntü oluşturduğu için temizlemek istediğimiz kulak kirini temizlemenin birçok yolu vardır. Bunlardan en doğal olanı ise kulağın kendini kendiliğinden yani doğal yollarla kendini temizlemesidir. Bu temizleme olayı kulağın kendiliğinden kirleri dışarıya atmasıdır. Bu normal şartlarla yapılabilir. Ancak buna yardımcı olabilmek için yapabileceğiniz çiğneme ve çene hareketleri vardır. Bu hareketler kulağın temizlenebilmesi için yardımcı olmaktadır. Bunun dışında kulaklarınızı belirli aralıklarda kontrol için doktora gitmeniz gerekmektedir. Bunun nedeni ise kulakta oluşan kirlerin kontrol edilmesi ve kulak bunları kendiliğinden dışarıya atamıyorsa doktor yardımıyla bunların dışarıya atılması için uğraşmaktır. Doktorlar bu uygulamayı düzenli aralıklarla yaptırmanız gerektiğini ve kulaklarınızı mutlaka kontrol ettirmeniz gerektiğini söylemektedirler. Bu kulak temizlemesi çok uzun süren ve zor bir operasyon değildir. Bir çubuk yardımıyla doktorun kulağınızda oluşan kirleri alması ve bu alma işleminden sonrasında ise kulaklarınıza düzenli olarak kendiliğinden temizlenme sağlanabilmek için gerekli olan ilaçların alınmasıdır. Bu ilaçlar kulağınızın doğal olarak temizlenebilmesi için en önemli faktörlerdir. Bu kulak temizlemesi sizin rahatça duyabilmeniz ve kulağınızın iltihap kapmaması için gereklidir.

Kulak kiri temizlenir fakat kulak deliğinin hemen önündeki kulak kiri temizlenebilir. Kulağın içerisine pamuklu çubuk ya da başka bir cisim sokarak kulak içindeki salgı kesinlikle temizlenmemelidir. Kulağınızı koruyan maddeyi temizlemek kulağı dışarıdan gelecek her türlü tehlikeye karşı savunmasız bırakmak demektir. Ciddi enfeksiyonlar ortaya çıkabilir, işitme duyunuzun bir kısmını hatta tamamını kaybedebilirsiniz.

İlgili aramalar: kulak kiri temizlenir mi? kulak pisliğini temizlemek doğru mudur?

Tüp Bebekte Down Sendromu Olur Mu?

Tüp Bebekte Down Sendromu Olur Mu? Geçtiğimiz makalede tüp bebekte başarılı olmak için nelere dikkat etmek gerekir bunları ayrıntılı bir şekilde anlatmıştık. Şimdi ise tüp bebek başarılı bir tedavi uygulandıktan sonra normal doğumda görülebilen down sendromu gibi veya özürlü hastalıkları gibi olaylar meydana gelir mi, ona değineceğiz.

Tüp bebeğin hazırlık aşaması farklıdır fakat sonrasında normal doğumdan hiçbir farkı yoktur. Sadece doğumun gerçekleşmesi için yani hamile kalmak için gereken tedavi uygulanır ve sonrası normal doğum ile aynı şekilde gerçekleşir. Bundan dolayı normal doğumda olabilecek bir down sendromu vakası aynı şekilde tüp bebekte de olabilir. Bu yüzden çiftlerin tüp bebeğin yapı itibariyle normal doğumla doğacak bebekten farklı görmesi yanlış olacaktır. Down sendromu sizin DNA yapınız ile alakalı bir konu olduğu için bunun tüp bebekle pek bir alakası yoktur. Her iki durumda da sizin kendi sperminiz kullanılmakta, her iki şekilde de annenin kendi yumurtası kullanılmaktadır. DNA'da bir farklılık olmayacağı için tüp bebek tedavisinde down sendromlu çocuk olması ihtimali, normal bir şekilde hamile kalmakla aynıdır.

Tüp bebek yaptırdıktan sonra doktorunuza giderek bebeğin gelişimi hakkında bilgi alabilir ve bu bebekte oluşan anormal durumları inceleyebilirsiniz. Fakat tüp bebek operasyonu 15 gün sürer ve bu süre dışında ki durumlar tüp bebek ile alakalı değildir. Bundan sonrası normal gebeliğin takibi şeklinde devam eder.

İlgili aramalar: tüp bebek tedavisinde down sendromu olur mu? tüp bebekte down sendromu oluyor mu?

Makrodaktili Nedir?

Makrodaktili Nedir?Özellikle el ve parmaklarda görülen, parmakların normalden çok daha büyük olmasıdır. Bu durum doğuştan gelen bir bozukluktur. Tam olarak nedeni bilinmeyen ve tedavisi zor olan bir durumdur. Bu gibi durumlarda yapılan tedavi hastanın yaşına göre hacim azaltma, parmağın kısaltılması, sinirlerin soyulması ve sinir rezoksiyonu gibi ameliyatlar bir veya birçok kez tekrarlanmaktadır.

Alveol Nedir?

Alveol Nedir?

Alveol akciğerlerde bulunur ve kılcal damarlardaki karbondioksiti alarak, kılcal damarlara oksijen vermekle görevlidir. Bunu madde alış verişi olarak düşünebiliriz. Kan dolaşımında da görevli olan alveol nefes aldığımız zaman yutak, burun, soluk borusu, akciğerler, broşlar, bronşçuklar alveoller yolu ile havayı temizleyerek kılcal damarlara verir. Damarlar tüm vücuda dağıtır ve kirlenen kan geri kılcal damarlar yolu ile alveollere gelir. Karbondioksiti alarak broşlara, oradan soluk borusuna, oradan da buruna vererek burundan dışarı atılır. Sigara içen kişilerde ya da çok tozlu ortamlarda çalışmak zorunda olan kişilerde bu zarlarda bozulma ve kalınlaşma sonucu oksijen alımında aksamalar olduğu için nefes alıp vermekte zorluk çekilmektedir.

20 Ocak 2014 Pazartesi

Mate Çayının Faydaları Nelerdir?

Mate Çayının Faydaları Nelerdir?

Güney Amerika’ya özgü olan mate yapraklarından elde edilen mate çayı kafein ve teobromin içermektedir. Son zamanlarda uyarıcı etkisi ile kilo verme ve yorgunluğa karşı kullanılmaktadır. Mate yaprakları 24 vitamin, 15 amino asit, antioksidanlarla bağışıklık sisteminin güçlendirmek için kullanılmaktadır. Mate çayının faydaları, kilo vermeye yardımcı olur, depresyon tedavisinde kullanılır, endişeyi azaltır, sinüsleri açar, alerjiye karşı kullanılır, canlılık verir, vitamin bakımından zengindir, antioksidandır, sindirime yardımcı olur, kalbi güçlendirir, bağışıklık sistemini güçlendirir, iltihap önleyici etkisi vardır, idrar söktürücüdür, zihni açar, metabolizmayı hızlandırır ve konsantrasyonu arttırır.
mate çayının faydaları
Mate çayının hazırlanışı diğer bitki çaylarından farklı olarak hazırlanmaktadır. Kaynamış ve oda sıcaklığında 3-4 dakika soğutulmuş su içine yaprakları attıktan sonra 2-3 dakika demleyerek içilmektedir. Vücuttaki fazla suyun atılmasını sağlar, kabızlığı giderir, C, B-1, B-6 vitaminleri açısından zengin, kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum gibi mineralleri de içermektedir. Yapılan bir araştırmada ise kan ve karaciğer lipidini düşürdüğü, insülin ve leptin seviyelerini azalttığı tepsi edilmiştir. Mate çayı tokluk hissi verirken daha hızlı doymayı da sağlamaktadır. Bu nedenle zayıflama çayları arasında en önemli yeri mate çayı almaktadır. Mate çayının kafein içermesi uykusuzluğa ve çabuk yorulmanıza sebep olmaktadır. Aşırı tüketildiği zaman sinir gerginliği ve endişe yaratabilir. Bazı kişilerde kusma, bulantı, baş dönmesi gibi yan etkiler görülmektedir. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde mate çayı önerilmemektedir.

İlgili aramalar: mate çayının faydaları nelerdir? matenin yararları neler? mate çayı nelere faydalıdır?

Öksürük İçin Evde Ne Yapılabilir?

Öksürük İçin Evde Ne Yapılabilir?

Öncelikle hasta bolsu, meyve suyu ve bitki çayları içmeli, alkol ve kafeinden uzak durmalıdır. Evde öksürük tedavisi için doğal bitkilerden yararlanmalısınız. Zencefil, sarımsak, kakule, limon, zerdeçal, badem ve bal öksürük tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır.
öksürük için evde ne yapılır
Evde uygulanan en yaygın yöntem sıcak su içine bal karıştırarak içmektir. Hastanın bulantısı varsa bu karışıma zencefil eklenmektedir. Kavrulmuş zencefilde kuru öksürükte en etkili yöntemlerden biridir. Öksürük için kakule tohumlarını çiğnemek, sarımsak yiyerek bağışıklık sistemini güçlendirmek de alternatifler arasında yer almaktadır. Evde uygulanan tedavilerin yanı sıra sıcaklık, dinlenme ve bol sıvı tüketilmesi öksürüğe ve soğuk algınlığına son verebilmektedir. Ancak öksürük devam ediyorsa altında yatan başka nedenler olabilmektedir. Bu durumda zaman kaybetmeden bir doktora gitmek en doğru harekettir.

İlgili aramalar: öksürük için evde ne yapılabilir? öksürüğün evde tedavisi nedir?

Nistagmus Neden Olur?

Nistagmus Neden Olur?

Bir hastalık sonucu ya da kalıtımsal olarak meydana gelmektedir. Hastaların göz yuvalarının titreşimleri dikey ve yatay yönlerde veya dairesel olmaktadır. Bu titreşimler her iki yönde aynı hızla ve eşit aralıklarla ya da düzensiz olarak görülmektedir. Gözün hareketleri bağımsız değildir, görme alanındaki ışıkların ağ tabaka üstüne yön değiştirmeden düşmesini sağlayacak şekilde ayarlıdır.

İlgili aramalar: nistagmus neden olur? nistagmusun nedenleri nelerdir?

Nistagmus Nedir?

Nistagmus

Nistagmus gözün istek dışı ritmik veya aritmik hareketlerine verilen isimdir. Göz hareketleri çeşitli yönlerde olabilmektedir. Nistagmus un bir yöne yavaş, karşı yöne hızlı attığı tiplerine yay tipi, her iki yöne eşit hızda attığı tipine de sarkaç tipi denir. Gözlerin hızlı gittiği yön yay tipi Nistagmus tur. Gözler sağa hızlı sola yavaş gidiyorsa Nistagmus sağ yönlüdür.

İlgili aramalar: nistagmus nedir? nistagmus ne demek?

Cushing Sendromu Nedir?

Cushing Sendromu Nedir?

Vücut yüksek miktarda kortizol hormonuna uzun süre maruz kalırsa değişik belirtilerle kendini gösteren Cushing Sendromu adı verilen durum ortaya çıkar. İlk defa 1932'de tanısını koyan Amerikalı doktor Harvey Williams Cushing'in adıyla anılan bu sendromun bilinen belirtileri arasında; aşırı kilo artışı, hipertansiyon, kadınlarda erkeksi görünüm, kemik erimesi, kan şekerinin yükselmesi ve derinin zayıflaması neticesinde ortaya çıkan çizgiler bulunmaktadır. Cushing sendromunun en bilinen nedeni oral kortikosteroid ilaçların kullanılmasıdır. Vücutta çok fazla kortizol üretildiğinde de Cushing sendromu görülebilir. Bu sendromunun belirtileri başka hastalıklarda da oldukça sık görüldüğünden diğer hastalıklarla karıştırılabilmektedir.

İlgili aramalar: cushing sendromu nasıl olur? kuşhing sendromu nedir?

19 Ocak 2014 Pazar

USG Nedir?

USG

USG (Ultrasonografi) kulaklarımız tarafından işitilemeyecek yüksek frekanslı sesler yardımıyla vücudun iç bölümlerinin incelenmesi işlemidir. Vücuda USG cihazı tarafından sesler gönderilir ve bu seslerin bir kısmının doku veya organlardan geri yansımasıyla görüntü elde edilir. İşlem çok hızlı gerçekleştiği için anlık görüntü elde etmek mümkündür. Böylece iç organların hareketi de incelenebilir. USG, içinde hava ya da gaz içeren organları ve kemiklerin iç yapılarını görüntüleyemez. Çünkü ses dalgaları bu bölgelerde düzgün iletilemez. Karın içi gaz dolu iken görüntüleme değerlendirilemez.

Alkol Zehirlenmesi Neden Olur?

Alkol Zehirlenmesi Neden Olur?Alkol zehirlenmesi kısa sürede çok fazla alkol alma sonucu meydana gelir. Ciddi bir sağlık problemidir ve ölümle bile sonuçlanabilir. Solunum yetersizliği, vücut ısısının düşmesi, bulantı, kusma, öksürük, öğürme refleksi, koma ve ölüm gibi kandaki alkolün miktarına göre basit ve ciddi sonuçları olabilir.


Alkol zehirlenmesi alkollü içecek tüketimiyle ya da yanlışlıkla kolonya gibi alkol içeren ürünlerin içilmesiyle yetişkinler ya da çocuklar tarafından içilmesiyle görülebilir.

Alkol zehirlenmesi durumunda acil tıbbi yardım gerekir. Eğer böyle bir durumdan şüphe duyuyorsanız bile vakit kaybetmeksizin en yakın sağlık kurumuna giderek tıbbi yardım alın.

Makat Gelişi Nedir?

Makat Gelişi Nedir?

Makat gelişi bebeğin anne karnında ters durmasıdır. Makat gelişi ile doğum hem riskli hem de zor olmaktadır. Bazı doğumlar imkansız olabilmektedir. Bu gibi doğumlarda bebeğin poposu ve gövdesi çıktıktan sonra kafasının takılma ve sıkışması ile bebek zorlanabilir, zarar görür hatta ölü doğması da mümkündür.

Makat gelişinin belli bir nedeni olmamakla beraber gebeliğin son haftalarında ortaya çıkan ve bebeğin duruşu ile ilgili olduğu görülmektedir. Bu durum bebeğin diz ve bacaklarının durumuna göre saf makat gelişi, tam makat gelişi ve tam olmayan makat gelişi olarak 3 türde görülmektedir. Makat gelişi olan hamilelikler de doğumun sezaryenle yapılması tüm riskleri ortadan kaldıracaktır.

İlgili aramalar: makat geliş nedir? makat geliş türleri nelerdir?

Apse Nasıl Geçer?

Apse Nasıl Geçer?

Apse tedavisinde içinde bulunan iltihabın boşaltılması ile geçmektedir. Apse bazı durumlarda kendiliğinden boşalsa da bazı durumlarda doktor müdahalesi gerektirmektedir. Yapılan bu işleme drenaj adı verilmektedir. Apsenin büyük olduğu durumlarda apsenin bulunduğu bölge lokal anestezi uygulanarak uyuşturulmaktadır. Daha sonra iğneler yardımı ile apse içindeki cerahat boşaltılır. Apse boşaltıldıktan sonra içinde kalan iltihap antibiyotik ilaçlarla tamamen kurutulmaktadır.

Hepimiz vücudumuzun belli bölgelerinde çıkan apseleri kendi imkânlarımızla temizleme yoluna gitmekteyiz. Ancak bu işlem sırasında hijyen çok önemlidir. Steril olmayan cisimler iltihabın daha çok büyümesine de sebep olmaktadır. Bu nedenle böyle durumlarda apse boşaltma işlemini mutlaka bir doktorun yapması daha uygun olacaktır.

İlgili aramalar: apse nasıl geçer? apse nasıl boşaltılır? abse nasıl tedavi edilir?

Apse Neden Olur?

Apse Neden Olur?

Vücuttaki dokular içinde oluşan iltihaplara apse denir. Halk içinde çıban olarak da adlandırılmaktadır. Apse iltihabın değişik bir çeşididir. Mikroplar irin yapıcı özelliğe sahip oldukları için herhangi bir bölgede doku altına yerleşerek o bölgede iltihap dolu bir boşluk oluşturmaktadır. Apseyi iltihaptan ayıran özellik bölgedeki dokunun eriyerek içine cerahat dolmasıdır.

Soğuk ve sıcak olmak üzere iki çeşit apse bulunmaktadır. Sıcak apse de yüksek ateş, ağrı ve zonklama görülmektedir. Sıcaklık, tende kızarıklık, ağrı ve şişlik olarak kendini göstermektedir. Apsenin etrafı sert, ortası ise yumuşak olmaktadır. Soğuk apse genellikle verem hastalığında görülmektedir. Sıcak apseler cerrahi müdahale gerektirmekte ve daha sonra antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır.

İlgili aramalar: apse neden olur? abse niçin oluşur?

18 Ocak 2014 Cumartesi

Kulak Neden Tıkanır?

Kulak Neden Tıkanır?

Kulaklar genellikle yanlış alışkanlıklarımızdan dolayı tıkanmaktadır. Bunun en önemlisi ise kulağa pamuklu çubuk ile temizlemeye çalışmaktadır. Bu çubuklarla kulağın deliğinin çevresindeki bizim pislik sandığımız aslında kulağınıza pisliğin girmesini önleyen kulak yağıdır. Bu sıvı kulağımızda tampon bölge oluşturarak kulağımıza girebilecek pisliklere karşı önlem almakta ve bizleri bunlara karşı korumaktadır. Bu kulak pamuğu ile temizleme yapmak yerine kulağınızın dışına çıkan yağı bir ıslak bez yardımı ile bu yağ temizlenebilir ve kulağınıza herhangi bir problem çıkmaması sağlanabilir. Kulak tıkanmalarının büyük çoğunluğu ise bu pamuk çubuğu yüzünden olmaktadır. Bu etkenlerin ikinci nedeni olarak da orta kulak iltihabı sonucu tıkanmadır. Bu orta kulak iltihabı ise uzun süren nezleler sonucu östaki borusu tıkanır. Bu tıkanmanın ardından orta kulakta enfeksiyon birikir bu enfeksiyonun su toplaması sonucu ağrılar ve çınlamalar başlar bunların sonrasında ise işitme kayıpları başlar. Diğer bir tıkanma nedeni ise sümkürme esnasında ağzımızı ve burnumuzu kapatarak içeride oluşan bütün basıncın östaki borusu ile orta kulağa taşınması sonucu tıkanıklık oluşmaktadır.

Yarık damağın tedavisi var mı?

Yarık damağın tedavisi var mı?

Yarık damağın tedavisi için kompleks bir ameliyat gerekmektedir. Bu ameliyat genellikle 9 ila 18 aylar arasında yapılmaktadır. Bu dönemde ameliyat daha kolay tolere edilmektedir. Erken ameliyat edilmesinin en önemli sebebi ise bebeklerin konuşmaya başladıkları zaman düzgün konuşmasını sağlamaktır. Ameliyat sonrasında ağrılarını ilaçlarla gidererek az da olsa beslenmesini sıvı ile sağlamalısınız. İyileşme sürecinde doktorun tavsiyelerini uygulamalısınız. Yarık damak sebepleri arasında B gurubu ve A vitamini eksikliği gösterilmektedir. Gebeliğin ilk üç ayında geçirilen bazı enfeksiyonlar ve alkol alımları da etki etmektedir.

Çocuğunuz yarık damak veya yarık dudak ile doğmuş ise uygun zamanda ve doğru yapılan yöntemlerle ameliyat edilerek normal görünüme kavuşabilir. Ameliyat öncesi ve sonrası çok dikkat edilmesi gereken hususlar göz ardı edilmemelidir. Bazı yarıklarda ilk ameliyattan sonra 18 yaşına kadar birkaç defa düzeltmeler gerekmektedir. Yarık damak ameliyatları estetik ve plastik cerrahlar tarafından yapılması daha olumlu sonuç vermektedir. Bebeklerde yapılan yarık damak ameliyatlarında tek amaç açıklığı kapatarak yeme ve konuşma fonksiyonlarının düzeltilmesidir.

17 Ocak 2014 Cuma

Burun Ameliyatı Başarılı Olmazsa Ne Olur?

Burun Ameliyatı Başarılı Olmazsa Ne Olur?

Burun estetiği ameliyatlarında bazen istenmeyen durumlar ortaya çıkmaktadır. Hasta ameliyat sonrası istediği burunu göremediği zaman hayal kırıklığı yaşamaktadır. Böyle durumlarda yeniden doktorunuz ile iletişime geçerek düzeltme operasyonları yaptırabilirsiniz. Revizyon ameliyatları genellikle bu gibi durumlarda ve burun ameliyatlarında çıkan bazı sorunları gidermek için yapılmaktadır. İlk ameliyatın üzerinden en az 1 sene geçtikten sonra yeniden biri dizi revizyonlardan geçerek istediğiniz buruna sahip olabilmektesiniz. Bu ameliyatlar 2 hatta 3 defa olabilmektedir. Revizyon ameliyatlarında hastayı zor bir süreç beklemektedir. Bu dönemde sabırlı olmak ameliyatın ilk şartıdır. Estetik ameliyatlarda bilgisayar programları ile istenilen burun şekli belirlenerek daha doğru sonuçlar alınmakta ve revizyona ameliyatlarına gerek kalmamaktadır.

İlgili aramalar: burun ameliyatı başarısız geçerse ne yapılır? burun estetiğinde istenilen sonuç elde edilemezse ne olur?

Pnömotoraks Nedir?

Pnömotoraks

Akciğeri dıştan saran zarlar arasında her hangi bir sebeple hava girmesine verilen isimdir. Nefes alırken göğüs kafesi kaslar yardımı ile genişlemesi akciğerleri de genişletir ve nefes borusundan hava girer. Herhangi bir nedenle göğüs duvarında delik açılır ise zarların arasına hava girer ve basınç artar. Bu durumda hasta sağlam taraftaki ciğerle nefes alır.
pnömotoraks, pneumothorax

İlgili aramalar: pnömotoraks nedir? pneumothorax ne demek?

Mikrognati Nedir?

Mikrognati

Mikrognati çenede gelişme geriliği olarak bilinmektedir. Alt ve üst çenenin normalden daha küçük olması halidir. Çenede gelişme geriliği olan kişilerde dilin geriye itilmesi ve hava yolunun daralmasına sebep olmaktadır. Bu hastalarda özellikle uyku halindeyken ciddi anlamda solunum sorunları yaşamalarına neden olmaktadır. Mikrognati doğumsal olabilmektedir. Özellikle bu durumda olan çocukların yüz üstü yatırılması gerekmektedir. Hafif olan vakalarda düzelme 5 yaş civarında olmaktadır. Ciddi vakalarda ise cerrahi müdahale şarttır. Yetişkin hastalarda belirli bir şikayet yapmamakta, ancak solunum yolu darlığı çeken hastalar derin uyku uyuyamadıkları için sürekli yorgun kalkar ve dinlenemezler. Hastalarda dilin büyük olması halinde de aynı şikayetler ortaya çıkmaktadır.

İlgili aramalar: mikrognati nedir? mikrognathi ne demek?

ACTH Nedir?

ACTH

Açılımı "Adrenocorticotropic hormone" ya da dilimize daha uygun şekliyle "Adrenokortikotropik hormon" olan ACTH, kortizolün üretimini uyaran bir hormondur. Hipofizin ön lobunda üretilir. Polipeptid yapıdadır. Kortizol protein, glikoz ve lipit metabolizmasını düzenler, bağışıklık sistemini baskılamada ve kan basıncının korunmasında önem taşıyan bir hormondur. Stres gibi kortizon salgılaması gereken hallerde beyin ACTH salgılatır. Bu durum böbrek üstü bezinin kortizol salgılamasını hızlandırır. Bu durum normal insanlarda aşırı olmaz. İhtiyaç tam olduğu zaman kortizolun kandaki seviyesi yüksek olması ACTH salgılamasını durdurması için uyarır.

Kandaki kortizol seviyesinin altına düştüğü zaman hipofiz beyin tarafından uyarılarak ACTH salgılaması yapılır. Vücutta her hangi bir hastalık olmadığı süre içinde mekanizma bu şekilde çalışmaktadır.

İlgili aramalar: acth nedir? acth'ın açılımı nedir? acth neyin kısaltmasıdır?

16 Ocak 2014 Perşembe

Şok Nedir? Şoka Girmek Nedir?

ŞOK

Şok, vücuttaki kan dolaşımının yeterli olmadığında ortaya çıkan hayatı tehdit eden bir durumdur. Şok anında organlarda aniden zarar görebilir. Bu sebeple şok acil tıbbi müdahale ve tedavi gerektiren hayati bir durumdur. Ortaya çıkışına göre şok, sınıflara ayrılmıştır. Bunlar;

Kardiyojenik şok: Kalp sorunlarıyla ortaya çıkar. Kalp damarlarının tıkanması gibi.
Hipovolemik şok: Vücuttaki kan düzeyinin yetersiz olması durumunda ortaya çıkar. Kan kaybının fazla olduğu yaralanmalar gibi.
Anafilaktik şok: Alerjik reaksiyonlar neden olur. Bazı vakalarda arı sokması durumunda anafilaktik şoka girerek ölümler görülebilmektedir.
Septik şok: Enfeksiyonları ile ilişkilidir. Mikroorganizmaların neden olduğu ağır enfeksiyon hastalıklarında görülebilir.
Nörojenik şok: Sinir sistemindeki bir sorundan kaynaklı olur.

İlgili aramalar: tıp dilinde şok nedir? şok neden olur?

Hipotermi Kimlerde Görülür?

Hipotermi Kimlerde Görülür?

Hipotermi, yani vücut ısısının normal değerlerin altına düşmesi daha çok şu özellikteki kişilerde ortaya çıkar;

Bebeklerde ve yaşlılarda,
Kronik hastalıklarda (Bilhassa kalp ve kan hastalıklarında),
Yetersiz ve dengesiz beslenen kişilerde,
Aşırı yorgunlukta,
Alkol ve uyuşturucu madde kullanımından sonra hipotermiye daha sık rastlanılmaktadır.

Revizyon burun estetiği nedir?

Revizyon burun estetiği

Revizyon burun estetiği düzeltme anlamına gelen cerrahi bir müdahaledir. Estetik ameliyat sonrasında hastanın solunumunu düzeltmek amacı ile yapılmaktadır. Burun ameliyatlarından farkı, doktorlar burun içindeki dokuların durumunu anlamakta zorlanmaktadır. İç dokuda bilinmeyen değişimlerin meydana gelmesi sonucu revizyon ameliyatını gerektirmektedir. Revizyon ameliyatı daha bir titizlik gerektirmektedir. Kıkırdak doku yeterli olmadığı zaman kaburga ya da kulak bölgesinden kıkırdak doku alınması gerekmektedir. Bazı durumlarda hastaya ikinci veya üçüncü bir cerrahi müdahale gerekmektedir. Böyle durumlarda hasta daha zorlu bir süreçten geçmektedir.

Revizyon ameliyatları genellikle daha önce yapılan estetik ameliyatlardan iyi sonuç elde edemeyen hastalarda düzeltme yapılmak amacı taşımaktadır. Burun ön tarafı düşme ve nefes alma problemi yaşayan hastalarda oldukça sık yapılan bir ameliyattır. Revizyon ameliyatını mümkünse ilk ameliyatı yapan doktorunuza yaptırmalısınız. Hasta ile doktor ilişkileri ne kadar kuvvetli olursa başarı oranı da o kadar yüksek olmaktadır. Hiç ameliyatın garantisi olmadığı burun ameliyatlarının da garantisi olmamaktadır.

İlgili aramalar: burun estetiğinden sonra düzeltme ameliyatı neden yapılır? revizyon estetik nedir? estetik revizyonu ne demektir?

Laringomalazi Nedir?

Laringomalazi

Gırtlağın yumuşamasına neden olan kıkırdak dokusunun bozukluğudur. Yetişkin insanlarda nefes borusunu oluşturan kıkırdak sert bir yapıya sahiptir. Bebeklerde ise nefes borusunda yer alan kıkırdaklar çok yumuşak bir yapıya sahiptir. Yumuşak olan kıkırdaklar yeterli destek verilmediği zaman bebek nefes aldığı zaman oluşan vakum kıkırdakların ve dokuların nefes borusu içine doğru çökmeye sebep olmaktadır. Bu durum Laringomalazi olarak adlandırılmaktadır.

İlgili aramalar: laringomalazi nedir? laryngomalacia

Asidoz nedir?

Asidoz

Kandaki asit maddelerinin fazlalığından kaynaklanan ağır bir hastalıktır ve koma ile sonuçlana bilmektedir. Asidoz bulantı, kusma, uyku, huzursuzluk, nöbetler, iştahsızlık ve yorgunluk gibi belirtiler göstermektedir. Kesin tanı koyulması için kan tahlilleri gerekmektedir. Asidoz akciğer veya böbreklerin asitleri dışarı atma görevini yapamaması nedeni ile oluşmaktadır. Özellikle şeker hastaları, solunum bozuklukları, açlık, aşırı zayıflama, böbrek hastalıkları, yaralar nedeni ile oluşan Asidoz, hastalığın durumuna göre tedavi edilmektedir.

Asidoz hastalarında solunum daha sık ve derindir. Aynı zamanda hastalar nefes alırken hırıltılı ses çıkmaktadır. Kişilerde bu belirtiler görüldüğü zaman hiç vakit kaybetmeden doktora başvurarak kesin tanı koydurmalıdır.

İlgili aramalar: asidoz nedir? asidoz ne demektir?

15 Ocak 2014 Çarşamba

Göz Kanlanması Nasıl Geçer?

Göz Kanlanması Nasıl Geçer?

Göz kanlanması gözün kılcal damarlarında oluşan genişlemeden kaynaklanmaktadır. Bu durum ise çeşitli etkenlerden dolayı oluşmaktadır. Göze bir cisim kaçması(toz, kirpik ve bunlara benzer), gözün uzun süre kullanılması, bilgisayar ve televizyon gibi ekranlara uzun süre bakılması, alerji, iltihaplanma ve göz tansiyonu gibi nedenler bunlardan bazılarıdır. Fakat bazı göz kanlanmalarında durum acillik kazanır ve hemen bir doktora başvurulması gerekebilir. Tek bir gözde oluşan kanlanmalar ağrılı ve görmede bozukluk ile beraber oluşuyorsa mutlaka bir doktor veya uzmana gidilmesi gerekir. Uzun sürmeyen ve görmede bozukluk yaratmadıklarında acil değildir fakat yine de bir doktora gidilmesi gereklidir.

Göze giren bir cisim olduğunda gözde kanamaya sebep olacaktır ve cismin çıkarılması şarttır. Daha sonra ise bol su ile yıkanmalıdır. Eğer göz tansiyonuna bağlı bir kızarıklık oluştuysa tansiyon düşürülmeli ve bir göz doktoruna gidilmelidir. Üveit denilen göz iltihaplarında ise yine bir göz doktoruna başvurulmalı ve gerekli tedaviler uygulanmalı, bununla beraber sistemik rahatsızlıklar da araştırılmalıdır. Ultraviyole ışınlardan kaynaklanan göz kanlanmalarında ise yine bir göz uzmanına gidilmesi gerekir. Uygun ilaçlar ile birlikte göz belirli bir süre sargı ile kapatılmalıdır. Gözde kanlanmaya neden olan bir başka etken ise kimyasal maddelerdir. Göze temas eden kimyasallar sıvı veya gaz olması fark etmeksizin bol su ile temizlenmeli ve hemen en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Çünkü kimyasal maddeler görme kaybına yol açabilmektedir. Alerjiye bağlı bir göz kanlanması yaşanıyorsa güneş gözlükleri ve göze ışın gelmesini engelleyecek şapkalar kullanılmalıdır. Eğer alerji daha ciddi boyutlarda ise hemen tedaviye başlanılması şarttır. Lens kullanan kişilerde de göz kanlanması görülebilmektedir. Bu durumda ise göz doktorunuza gitmeli ve lens kullanımını bırakmalısınız.

İlgili aramalar: göz kanlanması nasıl geçer? gözde kanlanmanın tedavisi nedir?

Göz Banyosu Nedir?

Göz Banyosu Nedir?

Göz banyosu; gözün iç kısmının temizlenmesi, gözde bulunan rahatsızlıkların giderilmesi için yapılan işlemdir. Göz banyosu genel olarak göz ile göz kapağı arasında kalan ve kirpik diplerinde oluşan iltihapların temizlenmesi için yapılır. Göz kapağı genelde büyük cisimlerin göze zarar vermesini engellerken kirpikler de göze girebilecek toz ve benzeri maddeleri engeller. Fakat arada sırada kirpikler de yeterli korumayı sağlayamaz ve göze toz ve benzeri maddeler girebilir. Bu durumda da göz banyosu yapılması ve gözün iç kısmının temizlenmesi gerekir. Önceden eczanelerde bulunabilen, göz kadehleri denilen, camdan yapılmış maddeler ile göz banyosu yapılamaktaydı. Günümüzde ise bu göz kadehlerini bulmak güç olduğundan kahve fincanı gibi malzemeler ile yapılabilmektedir.

İlgili aramalar: göz banyosu nedir? göz banyosu ne demek?

Bebek Anne Karnında Neden Gelişmez?

Bebek Anne Karnında Neden Gelişmez?

Birçok anne adaylarının bebekleri için dikkat etmesi gereken bir konudur. Anne adayları aylık olarak gebelik kontrollerini yaptırmalı ve bebeğinin son durumunu öğrenmelidir. Bazı durumlarda özellikle 3.ayda anne rahmindeki bebeğin gelişmesi durabilmektedir. Bunun en büyük nedenlerinden birisi anormalliktir. Burada söz konusu trizomi (down sednromu vb.) türlerinden bir tanesinin bebekte görülmesinden dolayı bebek anne karnında gelişmesine devam etmez veya anormal derecede ve bozuk bir şekilde gelişmeye devam etmektedir. Fakat günümüzde en çok görülen durum ise, anneye ait damarsal sorunlardan dolayı olmaktadır. Bu sorun 26. haftada görülmeye başlanmaktadır. Bebeğin gelişmesini engelleyen durum anne adaylarından kaynaklanan bir durumdur. Burada annenin hipertansiyon veya şeker hastalığı varsa, kalıtsal bir hastalığı varsa, rahim ağzında bozukluk veya çok dar olması söz konusu ise, annede astım gibi solunum alıp vermesini engelleyen ve kriz dönemlerine girmesini sağlayan hastalıklar varsa bütün bu ağır hastalıklar bebeğin gelişmesini ve büyümesini engelleyebilmektedir. Bundan dolayı anne adayları böyle bir rahatsızlıklara sahipse daha çok dikkat etmeli ve düzenli olarak kontrollerini yaptırmalı ve bebeğin sağlığı için kendi sağlığını daha çok düşünmesi gerekmektedir.

İlgili aramalar: bebek anne karnında neden gelişmez? anne karnında bebeğin gelişmesi neden durur? hamilelikte bebeğin büyümesinin devam etmemesi nedendir?

14 Ocak 2014 Salı

Keratit Nedir?

Keratit

Keratit gözde en önde bulunan şeffaf tabakanın iltihaplanmasıdır, yani kornea iltihabı olarak da bilinmektedir. Göze kaçmış olan yabancı bir maddenin çıkarılmaması sonucu enfeksiyon yapması ile ortaya çıkmaktadır. Keratit gözde ağrı, yaşarma, ışığa karşı duyarlılık, gözde bulanıklık, kızarıklık ve gözde yabancı bir cisim varmış hissi gibi belirler göstermektedir. Keratit bazı nedenlere dayanmaktadır. Bakteri keratiti, virüs keratiti, mantar keratiti ve romatizmal hastalıklar sonucu görülen keratittir.

Keratit akut ya da kronik olabilmektedir. Çocuklarda ve erişkinlerde görülen keratit genellikle korneanın hasar görmesinden sonra gelişmektedir. Tedavi için antibiyotik içeren damlalar, göz pomatları kullanılmaktadır. Kontak lens kullananlar bu süreç içinde lens kullanmamalıdır. Görmeyi tehdit edecek durumda olan hastalar hastaneye yatırılarak ağız ya da damar yolu ile antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır.

İlgili aramalar: keratit nedir? keratit nasıl bir hastalıktır?

Cerahat Nedir?

Cerahat Nedir?

Mikrop ve tahriş edici maddeler tarafından vücut dokularında iltihap meydana getiren, yoğun kıvamlı beyaz sıvıya cerahat denmektedir. Halk arasında irin olarak da bilinen cerahat vücudun her bölgesinde görülebilmektedir. Vücuda mikrop girmesi veya tahriş edici cisimlerin girmesi sonucu meydana gelmektedir. Bu gibi durumlarda vücut akyuvarlarını o bölgeye yollar ve bölgede kanamaların artmasına sebep olur. Bölge kızarır, ağrı ve şişlik yapar.

Cerahati yapan mikroorganizmanın cinsine göre kıvamı ve rengi değişik olmaktadır. Cerahat bulunduğu bölgeye göre değişik olarak adlandırılmaktadır. Kalp zarı ve akciğer zarı gibi yerlerde olunca ampiyem, deri üzerinde kabarcıklar şeklinde olduğu zaman piyodermi, boşluk doldurur şekilde olduğu zaman ise apse adını almaktadır.

İlgili aramalar: cerahat ne demek? irin nedir?

13 Ocak 2014 Pazartesi

Mate Çayının Zararları

Mate Çayının Zararları

Mate çayı içmek, normalde herhangi bir sağlık sorunu olmayan kişiler için bir tehlike oluşturmaz aksine aşırıya kaçılmadan tüketilmesinde fayda vardır. Fakat mate bitkisinde kafein fazla miktarda olduğu için, kafeinin zararlı olabileceği kalp, tansiyon ve şeker hastaları doktor kontrolünde, dikkatli ve az miktarlarda tüketmelidir. Kafein ve benzeri uyarıcı maddeler ihtiva ettiği için hamilelikte ve emzirme döneminde mate çayı içilmesi kesinlikle önerilmez. Mate çayının fazla tüketilmesi uykusuzluğa ve huzursuzluğu neden olabilmektedir. Amfetamin ve benzeri uyaranlar ile beraber alındığında tansiyonun yükselmesine, kalp ritminin bozulmasına ve çok daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ayrıca mate çayını çok sıcak içen bazı kişilerde bazı kanser hastalıklarına rastlanılmıştır.

İlgili aramalar: mate çayının zararı var mı? mate çayı içmenin sağlığa sakıncası var mıdır?

Burun Ameliyatı Teknikleri Nelerdir?

Burun Ameliyatı Teknikleri Nelerdir?

Burun ameliyatı açık ve kapalı olmak üzere iki farklı teknikle yapılmaktadır. Bu teknik yöntemlerini seçmenin mutlaka bir sebebi olmalıdır. Hastalara tek yöntem uygulamak yerine en uygun yöntem belirlenmektedir. Açık burun ameliyatlarında burun delikleri arasında bulunan deride küçük bir kesi yapılarak burun iskeletine ulaşılarak yapılan bir ameliyattır. Kapalı burun ameliyatında ise burun deliklerinden ameliyat yapılmaktadır. Her iki ameliyat tekniği de yoğun bir çalışma gerektirmektedir.

Açık burun ameliyatları genellikle burun revizyonları düzeltmek için yapılmaktadır. Kapalı ameliyatlara göre daha kolay bir ameliyattır. Kapalı burun ameliyatları burun içinde yapılır ve daha zordur, ancak ödem ve şişlikler daha kısa zamanda geçmektedir. Açık burun ameliyatlarında ödem ve şişlikler daha uzun sürede geçmektedir. Açık ameliyatlarda hataların belirgin olma ihtimali daha yüksek olmaktadır. Sonuç olarak her iki yöntemde uzman estetik cerrahlar tarafından yapılmalıdır. Doktor hastanın durumuna göre açık veya kapalı ameliyata karar vermelidir. İyi bir sonuç almak için hasta ve doktor ilişkisi hastanın durumu da göz alınarak karar verilmelidir.

İlgili aramalar: burun ameliyatı teknikleri nelerdir? burun ameliyatı yöntemleri neler?

Malazi Nedir?

Malazi Nedir?

Malazi patolojide anatomik yapının yumuşaması ya da patolojide bir doku, direnç ya da duvarların esnekliğinin azalması, dejeneratif özellikteki değişikleri belirmek için kullanılan bir terimdir. Malazi günümüzde pek kullanılmamaktadır.

Malarya Nedir?

Malarya

Halk arasında sıtma olarak bilinen malarya tam olarak kontrol altına alınana kadar birçok ölümlere sebep olmuş bir hastalıktır. Malaria anlam olarak kötü hava demektir ve İtalyanca "malaria" kelimesinden gelmektedir. Anofel türü sivrisineğin sokması sonucu bulaşmaktadır. Hastalık özellikle tropikal bölgelerde (sıcak ve nemli) bulunan bölgelerde yaygın olarak görülmektedir. Hastalık vücudu titreten bir ürperme belirtisi ile ortaya çıkar ve yüksek ateş yapar. Hasta son derce halsiz kalır. Hastalığın tedavisi için kinin en etkin ilaçtır.

İlgili aramalar: malarya nedir? malarya ne demek? sıtma nedir?

12 Ocak 2014 Pazar

Gebelikte Zararlı Alışkanlıklar

Gebelikte Zararlı Alışkanlıklar

Gebelik döneminde bayanların çok dikkatli davranması gerekmektedir. Bu dönem özellikle çocuğun gelişimi açısından birçok alışkanlığınızdan uzak durmanız gerekmektedir. Bunların en başında gelen ise zararlı alışkanlıklarınızdır. Bu alışkanlıklar; uyuşturucu madde kullanımı ya da alkol kullanımı gibi bebeğe çok büyük ölçüde zarar verebilecek olan alışkanlıklardır. Bunların yanı sıra sigara kullanımı da gebelik döneminde yapılmaması gerekenler listesindedir.in başlarında yer alır. Kısacası gebelik dönemi başladığı anda bu alışkanlıkları mutlaka bırakmanız gerekmektedir. Kendi sağlığınızı düşünmüyorsanız bile bebeğinizin sağlığını düşünmelisiniz.

Kalça Nasıl Küçültülür?

Kalça Nasıl Küçültülür?

Kalça küçültme tek başına bir işlem olarak düşünülmemelidir. Kalçayı küçültmek elbette mümkündür fakat beden küçültmek için bir işlem yapılacaksa bu bir bütün halinde ele alınması gerekir. Kalçayı küçültüp bacakların kalın kalması durumunda beden küçülmüş olmayacak ve orantısız bir vücut şekli ortaya çıkacaktır. Kalçadaki yağları liposuction yöntemi ile almak mümkündür. Bilhassa yağlanmanın daha fazla olduğu bölgelere uygulanarak iyi sonuçlar elde edilebilir. Başta da söylediğimiz gibi eğer bedeni küçültmek için bir operasyon uygulanacaksa yalnızca kalçaya uygulanacak liposuction fayda sağlamayabilir. Bel bölgesinde ve basen bölgesinde de fazla yağlanma söz konusu ise beden küçültmek için buralara da liposuction yapılması gereklidir.
kalça küçültme, basen küçültme
Erkek tipi yağlanma dediğimiz kalçanın hemen üzerindeki bölgede oluşmuş aşırı yağlanmalar alınarak 1-2 beden küçülme sağlanabilmektedir. Bu bölgenin çok daha fazla yağlanmayla karşı karşıya kalındığı durumlarda liposuction ile 3 bedene kadar beden küçülmeleri görülmektedir.

İlgili aramalar: kalça nasıl küçültülür? beden nasıl küçültülür? kalça küçültme nasıl yapılır? beden küçültme nasıl olur?

11 Ocak 2014 Cumartesi

Kulağa Su Kaçarsa Ne Olur?

Kulağa Su Kaçarsa Ne Olur?

Kulak insan vücudunun duyma işlevini sağlayan bir organ olmasının yanı sıra vücudun denge kurmasını sağlayan da bir organdır. Kulağa giren bir cisim olduğunda duyma bozukluğunun yanı sıra denge kaybı da oluşabilecektir. Bu neden ile kulakların bakımı iyi yapılmalı ve kulağa kaçabilecek şeylerden korunmak şarttır.

Kulağa kaçabilecek ve insan vücudunda sıkıntı oluşturabilecek en önemli şeylerin başında da su gelmektedir. Banyo veya duş yaparken, havuz veya denizde yüzerken kulaklara su kaçabilmektedir. Bunun engellenmesi gerekir. Çünkü kulağa kaçacak su ağrılar oluşturabilir, kulak iltihaplarına sebep olabilir, hafif oranda işitme kaybına neden olabilir. Bunların haricinde daha da derin kısımlara yani orta kulağa ve sonrasına su kaçmasında ise daha ciddi sorunlara oluşabilir. Orta kulağa su kaçmamalıdır. Eğer orta kulağa su girdiyse mutlaka çıkarılmalıdır. Bir pamuklu çubuk yardımı ile su alınabilir. Tabi ki bu işlem kulağa zarar vermeden yapılmalıdır. Bundan farklı olarak da bazı hareketler ile(su kaçan kulağın aşağı bakması sağlanıp zıplanması gibi)su çıkarılabilir. Eğer bu gibi işlemler ile su çıkarılamadıysa mutlaka bir hekime gidilmelidir. Ağrı, hafif işitme kaybı, orta kulak iltihabı gibi sorunların oluşmaması için kulağa su kaçması önlenmelidir. Bunun için de duşa veya banyoya girildiğinde kulakların içine su kaçmaması için dikkatli olunmalı, deniz veya havuza girildiğinde ise kulaklar sağlam ve kaliteli bir kulak tıkacıyla ya da bir vazelinli pamuk ile kapatılmalıdır. Bunlar kullanılırken de dikkatli olunmalı, bu cisimlerin kulağa kaçması önlenmelidir.

İlgili aramalar: kulağa su kaçarsa nolur? kulağa su kaçması durumunda ne yapılır? kulağa kaçan su nasıl çıkarılır? kulağa giren suyu nasıl çıkarabiliriz?

Kulak Neden Yıkanır?

Kulak Neden Yıkanır?

Cerümen denen ve kulaktaki yağlı salgıyı yapan hücreler dış kulak yolunda bulunurlar. Bu yağlı salgı sayesinde, mikroorgnizmalar ve tozlar kulak yoluna giremezler. Bu yağlı salgı beyin tarafından dış kulak çıkışına yönlendirilir. Kendiliğinden dışarı atılabilir ve ya kulak yıkanarak buradan uzaklaştırılabilir. Bu salgının üretimi kişiden kişiye değişmektedir. Bazılarında bu kulak salgıları dışarıya atılabilenden daha çok salgılanabilmektedir. Bu kişilerde yağlı kulak salgısının atılamaması sonucu zamanla bu salgı kulakta katılaşarak kulağı tıkayabilir ve kulak yolunu kapatabilir. Uzmanlara göre kulak tıkanması sorunu kulak temizliği sırasında kirlerin kulak tıkacı ile ittirilmesinden kaynaklanmaktadır. Uzmanlar çok sık kulak temizleyen kişilere kulağı tıkamaya yol açmadan dikkatli bir şekilde temizlemesini önermektedir. Kulak temizliği için ise kesinlikle Q tipi kulak pamukları kullanılmalıdır. Gelelim kulak yıkanması konusuna. Bu uygulama dış kulaktaki buşon adı verilen salgının temizlenmesi için kulağa uygulanır. Bazen hastaların şikayetlerinden dolayı hastaların kulaklarında yabancı cisimlerle karşılaşılabilir. Bunu temizlemek için ise kulak yıkama operasyonu yapılır. Kulak yıkama işleminin profesyonel kişilerce yapılması gereklidir ve hijyenik koşullarda yapılmasına dikkat edilmelidir.

İlgili aramalar: kulak neden yıkanır? kulak nasıl yıkanır? kulak nasıl temizlenir?

9 Ocak 2014 Perşembe

Gözde Kanlanma Neden Olur?

Gözde Kanlanma Neden Olur?

Göz kanlanması hemen herkesin başına gelebilmektedir. Göz kanlanması ise kişinin gözlerinin olağandan fazla kızarmasıdır. Yani gözde bulunan kılcal damarların normalden daha geniş bir duruma gelmesidir. Gözde kanlanmaya uykusuzluk, yorgunluk, uzun süreli çalışma, gözün uzun süre kullanılması gibi etkenler neden olabilmektedir. Bunun yanında ise çok sıcak ortamlarda, rüzgârlı ortamlarda da gözde kanlanma oluşabilmektedir. Sıcak veya rüzgarlı ortamlarda göz sıvısı kuruyacak bu da gözde kanlanmaya neden olacaktır.

Gözde kanlanmaya sebep olan diğer etkenler ise televizyon, bilgisayar gibi cihazlara çok uzun süre bakmaktır. Bu gibi cihazlara uzun süre bakıldığında gözde kuruma oluşacak ve kanlanma da beraberinde gelecektir. Bir noktaya çok fazla odaklanıldığında da gözde kanlanma oluşacaktır. Bunun nedeni ise gözün gerekenden az kırpılması ve buna bağlı olarak gözün yeteri kadar ıslak kalamamasıdır. Bir diğer gözde kanlanma sebebi ise göze bir şey kaçmasıdır. Bu durumda da göze giren şey(kirpik, toz gibi)gözü rahatsız edecek ve sulanmayla birlikte gözün kanlanmasına neden olacaktır. Mikrobik enfeksiyonlar, alerji gibi etkenler de gözde kanlanmaya neden olabilmektedir. Gözde kanlanmaya ve önemli hastalıklara neden olabilecek etken ise gözde iltihaplanma olmasıdır. Gözde üveit denilen iltihaplanmalar ile gözde kanlanma oluşabilmekte hatta daha da ilerlemesi ile görme kaybına bile sebep olabilmektedir. Göz tansiyonu olan kişilerde de gözde kanlanma görülebilmektedir.

İlgili aramalar: gözde kanlanma neden olur? göz neden kanlanır? göz kanlanmasının sebepleri nelerdir?

Tiyamin (Tiamin) Nedir?

Tiyamin Nedir?

B1 Vitamini olarak da bilinen renksiz bir bileşiktir. Suda çözünebilen vitaminlerdendir. Thio-vitamine yani sülfür içeren vitamin manasına gelmektedir.

Kimyasal formülü şu şekildedir: C12H17ClN4OS

Buğday başağında, kepekte, sütte, yumurtada, sebze ve meyvelerde, bira mayasında ve birçok yiyecekte bolca bulunan bir vitamindir. Vücutta depo edilmemektedir. Kullanılmayan bölümü yemekten yaklaşık 3 saat sonra böbrekler yardımıyla vücut dışına atılır. Yiyecekleri pişirdiğimizde ve sütü kaynattığımızda içerisindeki tiyamin büyük oranda kaybolur. Bu sebeple taze sebze ve meyve yemeyi de ihmal etmemiz gerekir. Vücutta tiyamin eksikliği kendini çok farklı şekillerde gösterir. Beriberi hastalığı, iştahsızlık, unutkanlık, dikkat eksikliği, depresyon, baş ağrısı, kas krampları, yorgunluk, sindirim bozukluğu, ödem gibi hastalık ve belirtiler tiyamin eksikliğinde ortaya çıkabilen bazı olumsuz belirtilerdir.

Tiyamin eksikliği sırasında hücrelerde bazı amino asitler ve pirüvik asit kullanımı azalır ve bununla birlikte yağ kullanımı artış gösterir. Tiyamin eksikliğinde ortaya çıkan problemlerin ve ve hastalıkların esas nedeni de budur.

İlgili aramalar: tiyamin nedir? tiamin ne demek? b1 vitamininin diğer adı nedir?

Göz Sabunla Yıkanır Mı?

Göz Sabunla Yıkanır Mı?

Göz içerisine kaçan cisimleri temizlemek ya da gözün yanmasından sonra yıkanması gerekli işlemlerdir. Gözü temizlemek için de en ideal işlem göz banyosu denilen işlemdir. Fakat bazı insanlar gözlerini temizlemek için suyun yanında sabun da kullanmaktadır. Tabi ki bu yanlış bir işlemden ibarettir. Çünkü göz çok hassas bir yapıya sahiptir ve göz için kullanılan maddeler iyi seçilmelidir. Gözün bu hassas yapısı nedeni ile göze giren kimyasal maddeler zarar oluşturmakta ve hasar verebilmektedir. Sabun ve benzeri maddelerde de kimyasallar bulunduğundan dolayı göz zarar görebilecektir. Bundan dolayı göz kesinlikle sabun ve benzeri maddelerle yıkanmamalı, bir göz doktorunun tavsiye ettiği ilaç ve maddeler ile temizlenmelidir.

İlgili aramalar: sabunla gözler yıkanır mı? göze sabun sürülür mü?

Burun Estetiğinden Önce Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Burun Estetiğinden Önce Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Burun estetiğine karar vermeden önce bu konuda geniş bir bilgiye sahip olmak, ameliyatı yapacak olan doktorun tecrübesi ve yapılacak hastane büyük önem taşımaktadır. Karar verdikten sonra doktorunuzla ameliyat öncesi ve sonrası yapılması gerekenler konusunda bilgi edinmelisiniz. Genel anestezi altında yapılan burun estetiği ameliyatlarında anesteziyi etkileyen ilaçların kesilmesi gerekmektedir. Kullandığınız tüm ilaçları anestezi uzmanına mutlaka söylemelisiniz. Aspirin kanamayı arttıran bir ilaç olduğu için ameliyattan 2 hafta önce kesilmelidir.

Ameliyat öncesinde geçirilen grip, nezle ve soğuk algınlığı ya da başka bir hastalık varsa doktorunuza ve anestezi uzmanını bu konuda bilgilendirin. Ameliyat sırasında yanınızda mutlaka birinin bulunması gerekmektedir. Bir gece önce banyonuzu yapmalı, erkelerin bıyıklarını kesmesi hem kendi açısından hem de cerrahı açısından kolaylık sağlayacaktır. Ameliyat öncesi kaliteli bir uyku uyumanız ameliyat sonrasını daha kolay geçirmenizi sağlayacaktır. Ameliyattan 7 saat öncesi her türlü yiyecek ve içecekler kesilmeli, sadece acil kullanmanız gereken ilaçlarınız alınmalıdır.

İlgili aramalar: burun estetiğinden önce nelere dikkat etmek gerekir? estetik burun ameliyatında nelere dikkat etmelidir?

7 Ocak 2014 Salı

Soğuk Kompres Nasıl Yapılır?

Soğuk Kompres Nasıl Yapılır?

Soğuk kompres öncelikle spor yaralanmaları güneş çarpması, migren baş ağrılarında, ezik ve burkulmalarda, kas gerilmelerinde uygulanmaktadır. Buz kalıpları ya da soğuk içinde sıkılan bez veya havlu ile gerekli bölge üzerinde bekletilerek yapılmaktadır. Soğuk kompres kılcal damarların büzüşmesi ile kanamanın ve şişmenin azaltılması için uygulanmaktadır. Soğuk kompres uygulanacak hasta kalp seviyesinden yüksek bir duruma getirilerek şişmenin ve ağrının azaltılması sağlanır. Soğuk kompres bölgeyi tamamen kaplayacak şekilde uygulanmalıdır. Derinin donmaması için araya bir bez koyulması gerekmektedir. Soğuk kompres en fazla 20 dakika uygulanmalı gerekli olur ise 1-2 saat sonra tekrarlanmalıdır.

Soğuk kompres yapmak için kolay bir uygulama buz kalıpları bulundurmaktır. Eczanelerde ve medikalcılarda satılan hazır buz kalıpları ile kolay kompres yapabilirsiniz. Evlerde, iş yerlerinde, sağlık merkezlerinde, güzellik salonlarında, spor salonlarında mutlaka soğuk kompres yapmak için buz kalıpları bulunması gerekmektedir.

İlgili aramalar: soğuk kompres nasıl yapılır? soğuk uygulama nasıl olur?

Sekonder Rinoplasti Nedir?

Sekonder Rinoplasti

Burun estetiği sonrası istenilen sonuç alınmaması veya nefes almada zorluk çekilmesi halinde şekil vermek için yapılan bir ameliyattır. Bu ameliyat hastaya ait nedenler sonucu ya da teknik hatalar sonucu yapılmaktadır. Uygulama başka bir hekim tarafından yapıldığı zaman Sekonder Rinoplasti adını almaktadır. Bu ameliyat ilk ameliyattan yaklaşık 1 yıl sonra yapılmaktadır. Sekonder rinoplasti ameliyatında yeterli doku bulunmadığı takdirde kulak, kaburga ya da leğen kemiği kıkırdak kısmı kullanılarak yapılmaktadır. Ameliyat sonrası ödem, kanama, sızıntı ve ilave doku alınan bölgede sıkıntılar yaşandığı için iyileşme süreci daha uzun sürmektedir.

Burun ucunda düzeltme, kıkırdak ilavesi ve dikişlerle düzeltme gereken durumlarda açık cerrahi yapılmaktadır. Burun sırtı ve gövdede sorun olduğu zaman kapalı cerrahi yapılmaktadır. Burun estetiği ameliyatlarında hemen karar vermemeli ve iyi bir araştırma yapmalısınız. Olumlu sonuç alabileceğinize inandığınız doktora ameliyat olduğunuz takdirde ikinci bir ameliyata gereksinim duymayacaksınız.

İlgili aramalar: sekonder rinoplasti nedir? revizyon burun ameliyatı nedir?

6 Ocak 2014 Pazartesi

Estetik Burun Ameliyatı Ne Kadar Sürer?

Estetik Burun Ameliyatı Ne Kadar Sürer?

Burun estetiği ameliyatları en yaygın olarak yapılan ameliyatlardan biridir. Burun şeklini düzelttirmek isteyen hastalar 18 yaşını geçtikten sonra bu ameliyatı yaptırabilmektedir. Uzun bir süreç gerektiren burun estetiği ameliyatları yapılacak işlemlere göre değişim gösterse de genel olarak 1-2 saat sürmektedir. Ameliyat sonrasında şişlikler ve morlukların geçmesi zaman almaktadır.

Burun estetiği ameliyatı öncesi ve sonrası göz önüne alınırsa tamamen düzelmesi 1 yıl kadar sürmektedir. Morluklar ve şişlikler kısa zamanda geçse de burun dış darbelerden korunması, belli bir süre sporlardan uzak durulması, yapılan hareketlere dikkat edilmesi gerekmektedir. Burun estetiği ameliyatlarında hastaların en az 18 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. Burun yapısı ve kıkırdaklar oluşumunu tamamladıktan sonra her yaşta yapılan bir ameliyattır. Ameliyat sonrasında hasta doktorun önerilerine uyduğu takdirde iyileşme süreci daha kolay geçmektedir.

İlgili aramalar: burun estetiği ne kadar sürer? estetik burun ameliyatı kaç saat sürer?

Diode Lazer Epilasyon

Diode Lazer Epilasyon

Diode lazerde uzun dalga boyu vardır. Bu da lazer ışığının daha derin alanlara ulaşabilmesini sağlar. Böylece daha derinlerde bulunun kıl kökleri de tahrip edilebilir. Diode lazerin diğer bir avantajı da, diğer lazer cihazları ile tahrip edilemeyen açık renkli ve ince telli kıllara karşı etkili olmasıdır. Bu avantajları sebebiyle diod lazer cihazları daha çok kişi tarafından tercih edilmektedir. Bütünleşik soğutma özelliği ile de lazer epilasyon sırasındaki acıyı en aza indirir. İşlemden sonra görülebilecek lekeler ve yanık riski oldukça azdır. Sıcak, güneşli yaz aylarında da güvenli bir şekilde uygulanabilir.

Konsültasyon Nedir?

KONSÜLTASYON

Konsültasyon kelimesi Fransızca kökenli "consultation" kelimesinden türemiştir. Danışma anlamında kullanılır. Bilhassa tıpta kullanılır. Bir doktorun bir hasta için başka bir doktora danışarak ondan fikir almasıdır. İnsan vücudu o kadar karmaşıktır ki bir doktorun bütün branşlarda uzman olması gibi bir şey söz konusu değildir. Bu sebeple doktorlar daha çok kendi branşları dışındaki doktorlardan konsültasyon isteyebilirler. Konsültasyon, teşhis koyma amaçlı da olabilir sadece fikir almak amacı da taşıyabilir. Konsültasyonun istendiği doktor konsültan hekim olarak zikredilir.

İlgili aramalar: konsültasyon nedir? konsülte etmek ne demek? konsültasyon ne anlama gelir?

5 Ocak 2014 Pazar

Tüp Bebek Tedavisi Sırasında Sehayat Edilebilir Mi?

Tüp Bebek Tedavisi Sırasında Seyahat Edilebilir Mi?

Tüp bebek sonrası seyahat etmek insanların çok merak ettiği konulardan biridir. Şehir içi gezmeleri konusunda herhangi bir talimat verilmemektedir. Yani şehir içinde gezilecekse bir problem olmayacaktır. Ancak büyük şehirlerimizde çok uzun mesafe gidilecek ise bir gün beklenmelidir. Bu bir gün beklemeden kasıt embriyo rahime yerleştikten sonraki bir günden bahsedilmektedir. Bunun dışında şehir dışına seyahat gerekiyor ise yine aynı şekilde bir gün beklenilmeli ve sonra yapılmalıdır. Bunun asıl nedeni ise herhangi bir problemle karşılaşılmaması ve karşılaşıldığında direkt olarak doktorunuza ulaşabilmenizdir. Tüp bebek operasyonundan sonra hamile kadının da çok yatması doğru değildir. Yani operasyondan sonra 1 gün beklemek koşulu ile hürce gezebilmeniz mümkündür. Bu durumdan sonra yatan hastalarla bir gün bekleyip normal yaşantısına devam edenler arasında herhangi bir fark görülmemektedir. Seyahat çok yorucu olmamalıdır. Yani çok uzun mesafe gidilmesi gerekiyor ise uçakla tercih etmeniz daha doğrudur. Yine birçok hastanın kafasına takılan uçakla seyahat konusunda aynı 1 gün beklendikten sonra yapılmasına müsaade vardır.

İlgili aramalar: tüp bebekte uçağa binilir mi? tüp bebek tedavisi görürken seyahat edilir mi?

Malformasyon Nedir?

Malformasyon

Sakatlık, özürlü oluş, yapısal bozukluk, anormallik gibi anlamlara gelir. Malformasyo, genellikle tıp biliminde ve doğuştan kusurlu olan bebekler için kullanılır. Zehirlenme, yetersiz beslenme, enfeksiyon, kalıtım faktörü, radyasyon, fiziksel kısıtlamalar ve bilinmeyen bazı nedenlerden dolayı malformasyon görülebilir.

Malformasyon eğer hayati önem taşıyan bir organ ya da sistem üzerinde ise ölüme yol açma olasılığı yüksektir. Malformasyon doğumlar yüzünden her yıl dünyada yüzbinlerce bebek ölmektedir. Giderek artan çevre kirliliği de buna zemin hazırlamaktadır.

İlgili aramalar: malformasyon nedir? malforme nedir?

Adenin (Adenine) Nedir?

ADENİN

Bütün canlı organizmalarda DNA ve RNA nükleik asitlerin nükleotidlerinde bulunan, azot ihtiva eden pürin bazlarından bir tanesidir. Hücrenin genetik talimatlarını kodlar. Formülü C5H5N5'tir.

Adenin, DNA içerisinde timine, RNA'da ise urasile hidrojen bağları ile bağlanıp içinde olduğu nükleik asitin yapısını sabitleştirme görevini yerine getirir.

Adenin, riboz'a bağlandığı zaman bir nükleosit olan adenozin'i oluşturur. Eğer deoksiriboz'a bağlanırsa deoksiadenozin'i oluşturmaktadır. Adenozine, üç fosfat grubu bağlanınca adenozin trifosfat (ATP) ortaya çıkmaktadır. ATP'nin en önemli görevi hücre içerisinde biyokimyasal reaksiyonlar için gerekli kimyasal enerjiyi transfer eder.

İlgili aramalar: adenin nedir? adenin ne işe yarar? ATP nedir?

Anüri (Anuria) Nedir?

ANÜRİ

İdrar üretimi olmazsa idrar çıkışı da olmaz. İdrar üretiminin olmamasına ya da idrar çıkışının günlük 100 ml'den az olmasına anüri denir. Böbreklerdeki bir bozukluktan, kan basıncında (tansiyon) düşüş olmasından, dehidratasyon, idrar çıkış yolunda bir tıkanıklık olmasından kaynaklanabilir. İdrar çıkışında ani bir azalma anüri ya da üremi işareti olabilir. Çeşitli hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu sebeple anürinin değişik türleri vardır.

Renkli lens takmanın sakıncası var mıdır?

Renkli lens takmanın sakıncası var mıdır?

Günümüzün ilerleyen teknolojisi sayesinde, lens teknolojisinde de büyük ilerlemeler kaydedilmiş durumdadır. Gözlük yerine lens kullanmanın bugüne kadar belirlenmiş herhangi bir sakıncası bulunmamaktadır. Bununla birlikte Kontakt lens kullanımı hijyene yüksek derecede önem verilmesi gereken bir konudur.

Doktorunuzun önerdiği hijyen koşullarına harfiyen uymanız şartıyla renkli veya renksiz lens kullanımının herhangi bir sakıncası yoktur. Günümüzde günlük kullanım, aylık kullanım ve yıllık kullanım özelliklerine sahip olarak üretilen kontakt lensler, yine bu zaman dilimlerine uyularak kullanılmalıdır. Kontakt lensi kullanımının belirlenmiş tek sakıncası on yıl, yirmi yıl gibi sürekli kullanım sonucunda ortaya çıkabilen, retinanın hava alma zorluğu yaşaması durumudur, ancak günümüz teknolojisiyle yeni nesil olarak üretilmekte olan kontakt lensler, daha farklı üretim özellikleri göstererek bu sorunu da aşmış durumdadır.

İlgili aramalar: renkli lens takmak zararlı mıdır? renkli kontakt lens takmanın sakıncası var mı? lens göze zarar verir mi?

4 Ocak 2014 Cumartesi

Memedeki Sarkma Nasıl Düzeltilir?

Memedeki Sarkma Nasıl Düzeltilir?

Kadınlarda göğüsler, onları tamamlayan bir parçadır. Göğüslerinin güzel görünmesi ruh hallerinin iyi olması için de oldukça önemlidir. Her kadın vücuduyla orantılı, dik ve dolgun göğüslere sahip olmak ister.

Kadınlar da göğüs gelişimi ergenlikte başlar ve bu yaşlardan sonra büyümeye devam eder. Kadınlar kendi vücutlarını ergenlikle birlikte tanımaya başlarlar. Kadınlıklarının farkını ortaya koyacak organlardan biri de göğüsleridir. Bu yüzden kadınlar için göğüs daha da önem kazanır. Bir diğer konu ise kadınların göğüslerinin erkekler için cinsel bir uyarıcı olmasıdır. Sarkık göğüsler bu anlamda seksapelliklerini de yitirmeye başlar.

Genelde hamilelikten sonra bebeğin emzirmesi ile başlayan süreçte kadınların göğüslerinde değişmeler yaşanır. Bu nedenledir ki kadınlar hamilelikten sonra kendilerini çok iyi hissetmezler bundaki etken kendilerini çekici bulmamalarıdır tabi ki de göğüslerde olan gözle görülür biçimdeki değişimdir. Bu etkenlerden dolayıdır ki ilerleyen zamanlarda kadınlar kendi kendilerine eşim beni artık beğenmiyor mu sorularını sormaya başlarlar ve estetik arayışı içerisine girerler. Fakat günümüzde sık karşılaşılan bu durumla birlikte çözümü de mümkündür. Göğüslerinizi estetik çözümlerle eskisinden daha güzel yapabilirsiniz. Araştırmalara göre kadınların en çok kullandıkları estetik ameliyatı göğüs ameliyatları olmakla birlikte meme sarkma düzeltilmesi dışarıdan ilave bir materyal kullanmadan yalnızca memenin kendi dokularıyla dikleştirilerek yapılmaktadır. Bu problem son yıllarda teknolojinin gelişmesi sebebiyle çok pratik halde çözümlere kavuşmuştur. Memedeki sarkmaların düzeltilmesi, işinin ehli estetik bir cerrah için çok zor olmayan bir operasyondur ve çok iyi sonuçlar alınmaktadır.

İlgili aramalar: göğüslerdeki sarkma nasıl düzelir? memedeki sarkmalar nasıl giderilir? memeleri dikleştirmek için ne yapılabilir?

Hamilelikte başlayan hemoroit sorunu

Hamilelikte başlayan hemoroit sorunu

Hemeroit gerek gebelik sırasında gerekse normal yaşamda yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve sıkıntılı süreçlerin yaşanmasına sebep olan bir hastalıktır. Hem çeşitli kanama ve ağrılara neden olan hemeroit, ayı zamanda bu bölgenin temizlenmesi konusunda da çeşitli zorluklar ortaya çıkarıyor.

Gebelikler sırasında ortaya çıkan hemeroitlerin bir kısmı kendiliğinden geçebildiği gibi, devam eden bir rahatsızlık türü olarak kaldığı da görülmektedir. Kişiden kişiye değişmekte olan bir çok özellik bu rahatsızlığın oluşma ve geçme süreçleri üzerinde etkili faktörlerdir. Hemeroitlerin kendiliğinden iyileşme süreçleri bölgede genişlemiş olan damarların kendilerini ne kadar toparlayacağına ve kişinin bölgeye ne kadar iyi bir bakım uyguladığına bağlı olarak ta değişiklik gösterebilir.

Bazı annelerde doğumun hemen ardından çıkabilen hemeroit, Rahmin boşalmasına bağlı olarak, bağırsakların boşaltılması sırasında yaşanan güçlükler kabızlığın ortaya çıkması ve bu duruma bağlı olarak hemeroitler oluşabiliyor. Gebelik sırasında veya normal yaşamda her zaman için en etkili önlem bol sıvı tüketimi ile birlikte bol miktarda lifli gıda tüketimi ve düzenli bir şekilde bağırsaklarımızın hareket etmesini sağlamaya çalışmaktır. Bazı durumlarda hafif bazı ilaçlar ile hemeroit tedavisi uygulansa da uzman bir doktor eşliğinde ilaç alımı yapılmalıdır. Hemeroit tedavisinde kullanılan bir takım ilaçlar bağırsaklarda hareketliliğin artmasına sebep olan ilaçlardır ve bağırsak hareketlerinin aşırılaşması, olağanın dışına çıkması doğum sürecinin kendiliğinden başlamasına da sebep olabilir. Bu nedenle ilaç kullanımı ve dozajı mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır.

İlgili aramalar: hamilelikte başlayan hemoroid sorunu, gebelikte hemoroid problemi, hamileyken hemoroit olması

3 Ocak 2014 Cuma

Gebelikte sık idrara çıkma sorunu neden olur?

Gebelikte sık idrara çıkma sorunu neden olur?

Hamileliğin ilk belirtilerinden biri olan sık idrara çıkma sorunu, gebeliğin normal bir sonucudur. Gebelikle birlikte büyüyen rahim, hemen önünde bulunan mesane yani idrar torbasını rahatsız eder ve bu rahatsızlık hissi sebebiyle sık bir şekilde idrara çıkma durumu ortaya çıkar. Aynı zamanda gebelikle birlikte artan kan miktarı ve sıvı kullanım miktarına bağlı olarak artmakta olan böbrek fonksiyonlarının ve idrar üretimin artması sebepleriyle, sık idrara çıkma konusunda sorunu gebeliğe eşlik eden sonuçlardan biridir.

Sık idrara çıkma özellikle gebeliğin ilk aylarında ortaya çıkan ve gebeliğin 4. Ayına kadar yoğun bir şekilde eşlik eden sorunlardan biridir. Gebeliğin dördüncü ayından itibaren rahimin yer değiştirerek üst karına doğru genişlemesine bağlı olarak sık idrara çıkma sorunu giderek azalmaktadır. Gebeliğin son aylarına doğru ağırlığın ve buna bağlı olarak mesanenin üzerinde basının artmasına bağlı olarak, sık idrara çıkma problemi yeniden artar. Hamileliğin ilk zamanlarından itibaren ortaya çıkan sık idrara çıkma durumu olağan bir bulgu olarak nitelendirilmektedir. Bununla birlikte sık idrara çıkmanın yanı sıra acı, ağrı ve benzeri başka türlü şikayetlerde varsa mutlaka bir uzmana başvurularak, nedenlerin araştırılması gerekmektedir.

Gebelik sırasında artmış olan sıvı miktarı ve idrar torbasına rahim tarafından yapılan sıkıştırma sonucunda gebelerin bir kısmında idrar kaçırma şikayetleri de ortaya çıkabilir. İdrar yapma esnasında yanma, ateş, halsizlik ve genel sağlık durumunda bir bozulma yoksa bu türlü durumlarda herhangi bir tedavi gerekmemektedir.

İlgili aramalar: hamilelikte sık sık tuvalete çıkmanın nedenleri nelerdir? gebelikte sık idrara çıkma neden olur?

Hamilelik sırasında mide yanması ve sindirim güçlüğü

Hamilelik sırasında mide yanması ve sindirim güçlüğü

Hamileliklerin en büyük problemlerinden biri olan hazımsızlıklar, gebeliğin bir takım etkileri sebebiyle mutlaka yaşanması gereken ancak belirli önlemlerle azaltılmasının sağlanabildiği hazımsızlık türüdür. Gebeliğin erken dönemlerinde yoğun olarak salgılanan Östrojen ve pregesteron hormonları aynı zamanda mide ve bağırsaklarda bulunan düz kasların gevşemelerine de neden olmaktadır. Bu gevşeme mide de besinlerin daha yavaş bir süreç içerisinde sindirilmesine ve elbette bununla birliktede şişkinlik ve sindirim güçlüğü gibi etkiler ortaya çıkarır.

Öte yandan bu yavaş sindirim, besinlerin çok daha iyi sindirilmesine ve bebeğe gereken besinlerinde çok daha yavaş ve iyi emilmesini de sağlamaktadır. Ancak anne elbette bu şişkinlik ve sindirim güçlüğünden oldukça büyük rahatsızlık duyacaktır. Hamilelikler sırasında hazımsızlığın çeşitli türlerinin yaşanmaması neredeyse imkansız gibidir, bununla birlikte bazı önlemler alarak bu şikayetlerinin dozunun düşmesini sağlayabilirsiniz. Öncelikle bel ve karın bölgelerinizi sıkan giyecekler giymekten kaçınmalısınız. Fazla kilo mideye olan basıncın artmasına yol açacağından, kilonuzun artmamasına dikkat etmelisiniz. Üç öğünden daha fazla öğün ve azar azar tüketim, sindiriminize yardımcı olacak bir önlemdir. Aynı şekilde lokmaların küçük parçalar halinde alınması ve bolca çiğnenmesi sindiriminizin kolaylaşmasına sebep olacaktır.

Normalde de midenizi rahatsız edebilecek türdeki acı, şekerli, baharatlı, yağlı ve benzeri yiyeceklerden olabildiğince kaçının veya az tüketmeye gayret gösterin. Uyurken başınızın vücudunuzdan en az 15 santimetre yüksekte olmasına dikkat edin. Tüm bu önlemleri uyguladıktan sonra da halen yüksek dozda sindirim güçlükleri yaşamaya devam ediyorsanız, mutlaka bir uzman doktorun önerisine ihtiyacınız var demektir.

İlgili aramalar: hamilelikte mide yanması neden olur? hamilelikte mide ekşimesi ve şişkinliğin nedenleri, gebelikte sindirim güçlüğü

2 Ocak 2014 Perşembe

Hamilelikte Su Tüketimi

Hamilelikte Su Tüketimi

Normal yaşamda bir bayanın tüketmesi gereken normal su miktarı 2.5 litredir. Gebelik sırasında bu normal su tüketim miktarına ek olarak en az 300 mililitrelik bir su tüketiminin yapılması gereklidir. Bununla birlikte yaz aylarında yaşanan gebelikler veya düzenli olarak çeşitli egzersizler yapan gebeler buna ek olarak 1-2 bardak daha su tüketmeye teşvik edilmelidir.
br /> Halk arasında bilinen ölçülere göre gebelik sırasında günlük normal su tüketiminin 8 ile 10 bardak arasındadır. Düzenli su tüketiminin de gebelik açısından faydalı olduğu bilinmektedir ve buna bağlı olarak her öğün sonrasında bir bardak, öğün aralarında içilecek 2 bardak ve gece yatmadan önce içilecek bir bardak suyla, günlük su tüketimi sağlanmış olur. Fetüsün içerisinde bulunduğu su, bebeğin gelişim sürecine ait dinamiklerinin yanı sıra, annenin tükettiği su miktarıyla da doğrudan ilişkilidir. Bebeğin içerisinde bulunduğu amniyo sıvısı, annenin kanı ile belli aralıklarla yer değiştirerek yenilenir. Fetüsün içerisinde bulunduğu bu sıvının miktarı, bebeğin akciğerlerinin gelişimin ve hareketleri açısından büyük önem taşımaktadır. Yeterli su tüketiminin yapılmaması durumunda, bebeğin hareketleri yavaşlayarak bir takım mekanik şoklara karşı bebeğin korunması da zorlaşır.
br /> Anne adayının yeterli su alamadığı durumlarda, bebeğinde bu durumdan yüksek derecede olumsuz etkilendiği, yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir. Yeterli miktarda sıvı tüketmeyen anne adayları erken doğum riski ile de karşılaşabilir, erken doğum tehdidi zaten var olan anne adaylarının sık ve yüksek miktarda sıvı tüketmesi gerekmektedir.
br /> İlgili aramalar: hamilelikte ne kadar su tüketilmelidir? gebelikte su tüketimi nasıl olmalıdır? hamileyken ne kadar su içilmelidir? gebelikte günlük kaç litre su içmek gerekir?

Apse Nasıl Tedavi Edilir?

Apse Nasıl Tedavi Edilir?

Apsenin tedavisi içerisinde biriken iltihabın boşaltılması şeklinde yapılır. Bu işleme drenaj denir. Apsenin kendiliğinden boşalmadığı durumlarda apse drenajı doktor müdahalesi ile yapılır. Perkütan apse drenajı dediğimiz ameliyatsız yöntem ile ya da cerrahi apse drenajı dediğimiz ameliyat yardımıyla apse boşaltılır. Perkütan apse drenajında öncelikle lokal anestezi ile apse alanı uyuşturulur. Alan steril sıvılarla temizlenir. Daha sonra özel iğneler yardımıyla apse içerisine ulaşılır ve apseden vücudun dışına uzanan bir kateter yerleştirerek apse içindeki cerahat boşaltılır. Apse drenaj işlemlerinin bir takım radyolojik tetkikler ile görüntülenerek yapılması başarı oranını arttırır.

Cerrahi apse drenajında amaç bölgedeki apse odağının ameliyat yardımıyla vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Bu operasyon için lokal anestezi ya da genel anestezi kullanılabilir. Tam steril alan olması oldukça önemlidir. Apse kesi yapılarak açılır ve cerahat vücut dışına boşaltılır. İşlem için kateter dediğimiz küçük plastik tüplerde kullanılabilir.

Apse drenajında enfeksiyon türüne göre drenaj öncesi ve drenaj sonrasında antibiyotik ilaçlar kullanılır. Apse boşaltıldıktan sonra içeride kalan bir miktar iltihapta ilaç tedavisiyle kurutularak apsenin tedavisi tamamlanır.

İlgili aramalar: apse nasıl tedavi edilir? abse nasıl boşaltılır? apse nasıl geçer? apsenin tedavisi nedir?

Yarık Dudak Ameliyatı Var Mı?

Yarık Dudak Ameliyatı Var Mı?

Yarık dudak ameliyatları gelişen teknoloji ile birlikte büyük başarılar elde etmektedir. Bu ameliyatlar ekip halinde yapıldığı takdirde çok olumlu sonuçlar vermektedir. Tecrübeli bir plastik cerrah tarafından yapılan ameliyatlarda çocuk hastalıkları uzmanı, psikolog, kulak burun boğaz uzmanı, işitme ve konuşma uzmanı, diyetisyen, hemşireler yer almaktadır. Her operasyonda olduğu gibi bir takım riskler dudak yarığı ameliyatları için de geçerlidir. Ameliyattaki amaç çocuğun beslenmesi ve konuşmasını normal olarak sağlamak aynı zamanda çocuğun psikolojisinin bozulmasını önlemektir. Dudak yarığı olan çocuklar ileriki yaşlarda bunu sorun haline getirerek hayata küsmektedir.

Dudak yarığı ameliyatları doğumdan en az 3 ay sonra yapılması uygun görülmektedir. Ameliyat sonrası çocuklar bir süre huzursuzluk ve hissedecektir, bu dönemde verilen ilaçlarla sıkıntılı dönem kısa zamanda atlatılacaktır. Ameliyat izleri birkaç hafta sonra daha fazla kızaracak ve genişleyecektir. Zamanla bu durum geçse de hafif bir iz kalacaktır. Dudak yarığı ameliyatları estetik cerrahlar tarafından itina ile yapılarak zorlukla görülecek şekle dönüştürmektedir. Önemli olan bu ameliyatların hiç zaman kaybetmeden yaptırılmasıdır.

İlgili aramalar: yarık dudağın tedavisi var mı? yarık dudağın ameliyatı var mı? yarık dudak ameliyatla düzelir mi? yarık dudak için estetik ameliyat yapılır mı?

Apse (Abse) Nedir?

APSE

Vücudun hemen her bölgesinde çıkabilen içi cerahat dolu şişliklere apse denir. Vücudumuzda enfeksiyon olduğu durumlarda bağışıklık sistemi enfeksiyonla savaşır. Beyaz kan hücreleri enfekte olan bölgeye giderek hasarlı bölge içerisinde toplanır ve yangı meydana gelir.
apse nedir

Cerahat ya da diğer adıyla irin; canlı ve ölü beyaz kan hücreleri, mikroplar ve ölü dokuların karışımından meydana gelmektedir. Vücutta herhangi bir yerde meydana gelen apsenin bulunduğu bölge şişer, kızarır ve ağrı oluşur.

İlgili aramalar: apse nedir? abse ne demek?

Burun Estetiğini Hangi Doktorlar Yapar?

Burun Estetiğini Hangi Doktorlar Yapar?

Burun estetiği ameliyatları hem dünya da hem ülkemizde kulak burun boğaz uzmanlarının üst ihtisası olan yüz cerrahisi hem de genel plastik cerrahlar tarafından yapılmaktadır. Bu konuda çok iyi plastik cerrahlar ve kulak burun boğaz uzmanlarımız oldukça başarılı ameliyatlar gerçekleştirmektedir. Burun estetiği yapacak olan doktorun bu konuda detaylı eğitim almış olması sonuç için çok önemlidir. Bunun yanı sıra doktorun bu konuda tecrübesi ve deneyimi de göz önünde bulundurulmalıdır.

Burun estetiği yaptırmadan önce seçeceğiniz doktor hakkında detaylı bilgi edinerek işe başlamalısınız. Ameliyat için seçeceğiniz doktorun hastaları ile olan ilişkileri de hasta açısından güven sağlamaktadır. Hasta doktor ilişkisi ne kadar iyi olur ise ameliyattaki başarı oranı da o kadar yüksek olacaktır. Doktorun gerçekçi olması ve hastasını olabilecek her durumdan haberdar ederek güven vermesi gerekmektedir. Ameliyat öncesi ve sonrası her türlü sorunlarında hastasına gereken ilgiyi göstermelidir. Tıp alanında oldukça başarılı doktorlarımızın bulunması yurtdışından gelen taleplerle de gözlenmektedir. Hem fiyat olarak uygun olması hem de sonuçlar doktorlarımızın bu konudaki başarısını göstermektedir.

İlgili aramalar: burun estetiğini hangi doktorlar yapmaktadır? burun estetiğine hangi branş bakar? estetik burun ameliyatını hangi branşın doktoru yapar?

1 Ocak 2014 Çarşamba

Hipotermi Nedir?

HİPOTERMİ

Hipotermi, vücut sıcaklığının tehlikeli oranda (35° C ya da 95.0 °F altına) düşmesidir. Vücut ısısı, metabolizmanın ve diğer fonksiyonların doğru çalışabilmesi için biyolojik olarak sabit değerde tutulur. Genellikle 36,5-37,5 °C'ler arasında ve bu değere yakın sabit bir düzeyde tutulur. Vücut ısısı düştükçe, titreme ve zihinsel bulanıklık gibi karakteristik semptomlar ortaya çıkar. Vücut ısısı normalin altına düştüğünde; kalp, sinir sistemi ve diğer organlar düzgün çalışamaz hale gelir. Bu durum tedavi edilmezse, hipotermi sonunda kalp ve solunum sistemi düzgün çalışamaz ya da durabilir. Bu da yüksek oranda ölümle sonuçlanabilecek ciddi bir durumdur.

Hipoterminin tersi olan durum, yani vücut sıcaklığının normalden fazla olması olan hipertemi'dir.

İlgili aramalar: hipotermi nedir? hipotermi ne demek? hipotermi tedavi edilmezse ne olur?

Hematüri Nedir?

HEMATÜRİ

Hematüri, idrarda kan bulunmasıdır. İdrarda kan görmek her zaman endişelenmeyi gerektiren bir durum olmayabilir. Bazen yorucu bir egzersiz sonrasında da idrardan kan gelebilir. Yine bazı ilaçların kullanımı da idrarda kan görülmesine neden olabilir. Bunun dışında idrar yolundaki bir taşın yerinden oynaması da hematüri sebebi olabilir. Hematüriyi ortaya çıkaran basit bir neden olsa da mutlaka nedeninin araştırılması gereklidir. Enfeksiyon, böbrek hastalıkları, kan hastalıkları ya da kanser gibi ciddi nedenleri de olabilmektedir.

İki tür hematüri vardır. Birinde idrarda gözle görülebilecek derecede kan görülürken diğeri sadece mikroskobik inceleme ile idrarda saptanabilecek kan hücrelerinden meydana gelir.

Hematürinin tedavisi için ilk olarak altta yatan nedenin tespit edilmesi gerekir. Sportif faaliyetlerden dolayı meydana gelen hematüri bir kaç gün içerisinde kendiliğinden geçerken diğer sorunlar için tıbbi inceleme ve tedavi şarttır.

İlgili aramalar: hematüri nedir? hematüri neden olur? idrardan neden kan gelir? idrardan kan gelmesinin nedenleri nelerdir?

Hamilelikte Çay ve Kahve Tüketimi

Hamilelikte Çay ve Kahve Tüketimi

Kahvenin içerisinde bulunan kafein ve çayın içerisinde bulunan tein maddeleri, uyarıcı ve bağımlılık yapıcı maddelerdir. Kahve tiryakisi ve çay tiryakisi olunmasına içerisindeki bağımlılık yapıcı bu maddeler neden olmaktadır. Özellikle hamilelik sürecinde uyarıcı maddelerin kullanılması bebekler açısından olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Bunun yanında hamileliğin ilk üç aylık döneminde yararı bilinen bitki çaylarının bile tüketilmemesi uzmanlar tarafından önerilmektedir.

Bitki çaylarının metabolik etkilerinin olması, özellikle gebeliğin ilk üç aylık döneminde düşük riskinin artması gibi bir sonucu da vardır. Hamilelik döneminde anne adaylarının özellikle su kaybı, mineral kaybı, bulantı gibi durumlar varsa maden suyu ve taze sıkılmış meyve sularının içilmesi anne adayları için en doğru olan içecek türleridir. Meyvelerin posasıyla birlikte yenerek tüketilmesinin, meyve sularının içilmesinden çok daha büyük faydaları bulunmaktadır. Hazır meyve suları yerine mutlaka taze sıkılmış mevye suları tüketmelisiniz.

Hepatitli Hastalarda Hamilelik

Hepatitli Hastalarda Hamilelik

Hepatit B hastalarının da gebe kalması ve çocuk doğurabilmesi mümkündür. Fakat bazı problemler olmaktadır. Hasta gebe kalmadan önce hepatit b hastası ise bu tedavi gebelik durumundan önce uygulanan tedaviden farklı olarak ilerlemek zorundadır. Çünkü gebelik durumunda çocuğu etkileyebilecek ve çocuğa zarar verecek bazı ilaçların kullanılmaması gerekmekte ve hastanın başka ilaçlarla tedaviye devam etmesi sağlanmaktadır.

Tabi ki hasta gebe kalmadan önce hepatit b olmuş ise ve bu durum bilinip ona göre gebe kalacak ise farklı bir tedavi uygulanır ve buna göre önlemler alınır. Ancak bu şekilde teşhis koyulmadan önce hamile kalındı ise bu daha zor bir tedavi uygulaması gerektirmektedir. Bu tedavi uygulaması ilk yapılacak olan uygulamaya göre daha zordur. Fakat artık ilerleyen sağlık hizmetleri bu tedavileri de kapsayabilmekte ve bu konularda bizlere çok büyük ölçüde yardımcı olabilmektedir. Bu yüzden hepatit b hastası bile olsanız bu durum gebelik ve çocuğunuz olması için herhangi bir problem teşkil etmeyecektir. Ama her ne olursa olsun gebe kalamadan önce mutlaka hepatit b olup olmadığınızı kontrol ediniz ve bu durum var ise tedaviye erken başlayarak gebelikten önce bunun önüne geçmeye çalışılmalı ve gebelik hasta iken olacaksa bile buna göre tedavi değiştirilerek devam ettirilmelidir. Kısacası hepatit b hastaları da çocuk sahibi olabilirler ama dikkatli olunması gereklidir.

İlgili aramalar: hepatitlilerde hamilelik nasıl olur? hepatitli hastalarda gebelik, hepatit anneden bebeğine geçer mi?

Kepçe Kulak Ameliyatı Zor Mudur?

Kepçe Kulak Ameliyatı Zor Mudur?

Kepçe kulak estetik olarak görüntü bozukluğu ve psikolojik travmalara sebep olmaktadır. Çocuklar bu durumdan daha çok etkilenmektedir. Özellikle sosyal yaşantılarını ve eğitimlerini etkilemektedir. Kepçe kulak genellikle doğuştan olsa da sonradan da ortaya çıkmaktadır. Kepçe kulak tedavisi için uygulanan tek yöntem ameliyattır. Aslında ameliyat demek yerine estetik bir düzeltme demek daha doğru olacaktır.

Bu operasyon da kulakların arka tarafı uyuşturularak deri altından geçirilen iplerle kulak arkaya doğru çekilmekte ve sabitlenmektedir. Öncelikle doktor muayenesinden geçerek uygun tedavi belirlenmektedir. Hastanın yaşına göre genel anestezi ya da lokal anestezi ile gerçekleştirilmektedir. Yaklaşık olarak 1 ila 1.5 saat süren ameliyat sonrasında kulaklarınıza 3 gün bandaj takılacaktır. Bu süre içinde mutlaka ağrı ve sancılarınız olacaktır, ancak bu ağrılar dayanılmaz boyutta değildir. 3 gün sonra bandajlar açılacak ve 1 hafta içinde morluklar ve şişliklerde kaybolarak normal yaşantınıza devam edebileceksiniz. Estetik olarak yapılan bu operasyonda dikiş aldırma gibi bir olay söz konusu değildir. Ameliyat sonrası ilk 3 ay kulaklarınızı darbelerden ve öne doğru katlamalardan uzak tutmalısınız. Aksi takdirde iç dikişlerin atmasına sebep olabilirsiniz. Bu süreyi atlattıktan sonra hiçbir sorun kalmamaktadır.

İlgili aramalar: kepçe kulak ameliyatı zor mu? kepçe kulak estetiği zor bir ameliyat mıdır?

Estetik Dikiş Nasıl Yapılır?

Estetik Dikiş Nasıl Yapılır?

Yapılan cerrahi işlemlerden sonra dikiş izi kalmaması için estetik dikiş yapılmasını isteriz. Ancak kesi yapılan işlemlerde iz kalmaması mümkün değildir. Estetik dikiş iz bırakmaz kanısı oldukça yanlıştır. Estetik dikiş yapıldığı zaman izlerin fark edilmemesi sağlanmaktadır. Kesi yapılan yere aralıklı olarak atılan 3-4 dikiş yerine daha sık olarak ve ince dikiş ipliği kullanılarak atılan 8-10 tane dikiş izin fark edilmesini önlemektedir. Estetik dikiş yapılması daha ince ipler kullanılarak daha sık dikiş atıldığı takdirde izler belirginliğin kaybederek fark edilmeyecektir. İzlerin yok olması tıbben mümkün değildir. Estetik cerrahlar ve plastik cerrahlar yara izlerini gizleyebilir, belirginliğini en aza indirebilir ancak yok edemezler.

Estetik dikiş konusunda öncelikle bu yanlış düşünceden kurtulmalısınız. Son zamanlarda yapılan tüm ameliyatlarda yapılan dikişler estetik olarak yapılmakta ve çok belirsiz izler kalmaktadır. Geçmişte yapılan dikişlerde çok belirgin izler kalırken günümüzde bu izler tamamen belirsiz şekilde yapılmaktadır.

İlgili aramalar: estetik dikiş nasıl yapılır? estetik dikiş nasıl olur?